Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4226 E. 2015/10255 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4226
KARAR NO : 2015/10255
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/1-2013/628

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, 09.05.2010 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı…… plakalı araç sürücüsünün kusurlu olarak trafik kazası yapması sonucunda müvekkillerin desteğinin hayatını kaybettiğini, bu nedenle ıslah ile birlikte 39.700,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü davacı A.. T.. için 19.208,95-TL, davacı H.. T.. için 7.357,15-TL ve E.. T.. için 223,70-TL tazminatın 09.05.2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin, davacı E.. T.. aleyhindeki temyiz itirazlarına yönünden; 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3/2.maddesi delaletiyle 7.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 1.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren

5236 sayılı Kanun ile HUMK.ya eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00.- TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalının adı geçen davalıya aleyhindeki temyiz itirazları yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dosya kapsamı incelendiğinde; hükme esas alınan aktüerya raporunda; sağ kalan eş davacı A.. T.. için olay tarihi itibariyle 21 yaşında olması ve 18 yaşından küçük iki çocuk sahibi olması göz önünde bulundurularak AYİM tablosuna göre % 30 evlenme ihtimali vardır.
Mahkemece, davacı eşin olay tarihindeki yaşı, iki çocuğunun olması, sosyal çevre ve ekonomik durumu, sosyal durumu itibariyle iş bulup çalışama imkânı olmaması gibi gerekçelerle % 30 olan evlenme ihtimalinin destek tazminatından indirim yapılamadan yazalı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-2918 sayılı KTK.nın 99/1. ve ….. Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamına göre davacı tarafın davalı sigorta şirketine 12.08.2010 tarihinde tazminat için başvurduğu anlaşılmakta olup, yukarıda açıklanan hükümlere göre temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Davalı vekilinin, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı E.. T.. aleyhindeki temyiz itirazları yönünden hükmün kesin olması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine, (3, 4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.