Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4169 E. 2015/12349 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4169
KARAR NO : 2015/12349
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2009/455-2013/299

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 29.11.1997 tarihinde davalının davacıya ait ……..plaka araç ile ……… plaka araca çarparak sürücü olan B. K.Ö.’ın ölümüne sebep olduğunu, Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 1997/1243 esas sayılı dosyasında davalının 8/8 kusurlu bulunarak mahkûmiyetine karar verildiğini, ölen sürücünün mirasçılarının açmış olduğu tazminat davasında sorumlu tutulduğunu, olayın olduğu tarihlerde davalının ekonomik güçlük içinde olması nedeniyle müvekkilinin ölen şahsın ailesine 33.000,00-TL ödeyerek sulh ve ibra sözleşmesi yaptıklarını, davalının akraba olması nedeniyle paranın ödenmesi için uzun süre beklendiğini, ancak ödemede bulunmadığını, 2006 yılında Bakırköy 9.İcra Müdürlüğünün 2006/15149 esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, takibin itiraz üzerine durduğunu beyanla itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2006/15149 esas sayılı takip dosyasına itirazın 38.633,83-TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, 7.568,00-TL asıl alacağa takip sonrası yasal faiz uygulanmasına, talep yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı kendini vekil ile temsil etmediği halde lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendindeki “Davalı yararına 7.439,28 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.