YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4043
KARAR NO : 2014/3667
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/194-2013/590
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Antalya 16.İcra Müdürlüğünün 2012/23358 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 13.400,00 TL. asıl alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 3.350,00 TL. asıl alacak kısmı üzerinden davalının itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla istemin reddine, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, TTK.’nun 1301. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472/1) maddesi uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
HUMK.nun 275 (HMK.md.266) ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Somut olayda tarafların kusur oranlarının ve sigortalı araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen gerçek hasar miktarının belirlenmesi teknik ve özel bilgiyi gerektiren konulardan olduğundan, mahkemece yargılama sırasında uzman sayılmayan trafik polisinden kusur raporu alınması, hasar yönünden ise hiç rapor alınmaması doğru olmadığı gibi, alınan kusur raporuyla kaza tespit tutanağındaki kusur oranı yönünden meydana gelen çelişkiler dahi giderilmiş değildir.
O halde, mahkemece dosyanın yukarıda açıklandığı üzere seçilecek kusur ve hasar uzmanı bilirkişiye tevdii ile öncelikle kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur oranlarının hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, kusur yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi, öte yandan; davacıya sigortalı aracının markası, modeli, yaşı ve hasar durumu birlikte irdelenmek suretiyle, tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse; kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki sovtaj (hurda) değerinin ve buna göre araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti yönünden, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alınması, oluşabilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-) Davacıya sigortalı araçta zarara neden olan araç ticari nitelikli olmayıp haksız eylemin de ticari iş niteliği taşımamasına göre, hükmedilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetli olmadığı gibi, davalı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen delil avansının iadesi yönünde karar verilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 17.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.