YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3874
KARAR NO : 2014/3653
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2010/420-2011/490
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asli müdahil vekili ile davacı hükümden sonra vefat ettiğinden mirasçısı U.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın çalındığını ve davalıya ihbar yapıldığını, ancak zarar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 68.108,00 TL. nın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı, husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Asli Müdahil vekili, müvekkilinin rehin alacaklısı dava dışı bankadan alacağı temlik aldığını davacının davasına muvafakat etmediklerini ve tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle (usulden) reddine, asli müdahilin davasının ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, asli müdahil vekili ile davacı hükümden sonra vefat ettiğinden mirasçısı U.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı mirasçısı U.. Y..’ın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, Kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6762 S.TTK.nun 1268.maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
(6102 S.TTK.md.1420) Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.9.maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 S.TTK.nun 1292 ve 1299.maddeleri (6102 S.TTK.md 1446 ve 1427) hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı alacağın muaccel olduğu gün yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür.
Buna göre, bu tür davada zamanaşımına ilişkin yasal düzenleme yukarıda açıklanan şekilde olmakla birlikte, bu ilkeler ışığında somut olaya baktığımızda; dava konusu riziko 23.1.2007 tarihinde meydana gelmiş olup, asli müdahale talebi 24.3.2011 tarihinde yapılmış ise de; asli müdahale dilekçesi davalı sigorta şirketi vekiline 22.12.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın, davalı taraf asli müdahale talebine karşı yasal süresinde cevap vermemiş ve zamanaşımı def’inde de bulunmamıştır. Davalı vekilinin aktif dava ehliyeti bulunmayan asıl davacının talebi yönünden (asli müdahale tarihinden önce) süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olmasının somut olay bakımından aktif dava ehliyetine sahip asli müdahil yönünden bağlayıcı olmayacağı açıktır.
O halde, mahkemece asli müdahilin talebi yönünden işin esasına girilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı mirasçısının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı mirasçısı U.. Y..’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asli müdahile geri verilmesine 17.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.