Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/3865 E. 2014/3824 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3865
KARAR NO : 2014/3824
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2013/55-2013/414

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar Z.. H.., S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda davacının yaralandığını ileri sürerek 3.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ç.Giyim Sanayi AŞ vekili davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre maddi tazminat istemine ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar Z.. H.., S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalılar Z.. H.., S.. K.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hüküm manevi tazminat tutarı yönünden temyiz incelemesine konu olmuş bu nedenle kesinleşmemiştir. Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, yaralanmanın niteliği tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun düşmemektedir. Bu nedenlerle manevi tazminata ilişkin hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Z.. H.., S.. K.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 409,48 TL kalan harcın temyiz eden davalılar Z.. H.. ve S.. K..’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.