YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3680
KARAR NO : 2014/2884
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/44-2013/554
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkilinin maliki, davalıya kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalı olan iki aracı ile ilgili olarak A. Lojistik Nak. İnş. Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile birlikte şehirlerarası yük taşımak ve şoför çalıştırmak üzere anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşma uyarınca araçların anılan şirketin otoparkına yükleme yapmak üzere anahtarları ile birlikte bırakıldığını, daha sonra gidildiğinde araçların yerinde olmadığını, çalındığını, A. Lojistik firmasının birçok aracı daha bu şekilde sahte belgelerle hır- sızladığını belirterek, her iki araç için toplam 135.000,00 TL zarar bedelinin olay tarihinden işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu olayın hırsızlık olarak tanımlanamayacağını, dolandırıcılık veya emniyeti suistimal sonucu meydana gelen zararın sigorta teminat dahilinde olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacının aracı ve anahtarını kendi iradesiyle teslim ettiği, araçların emniyeti suistimal suretiyle alındığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir
Davacıya ait davalıya kasko sigortalı araçlar, gazetede yayınlanan “Kamyonlarınız ve Tırlarınız kiralanır biçimindeki ilana göre dava dışı ilanı veren şirketle anlaşılması üzerine yük yüklenmesi için anılan şirketin otoparkına bırakılmış, daha sonra otoparka gidildiğinde araçlar ile firma bulunamamıştır.
Mahkemece, davacının aracı ve anahtarını kendi iradesi ile teslim ettiği belirtilip, araçların emniyeti suistimal suretiyle çalınması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu araçların çalınması emniyeti suistimal olarak nitelendirilip dava red edilmişse de, dosya arasındaki iddianamede eylemin nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirildiği ve bu suçtan dolayı ceza davası açıldığı anlaşılmıştır. Dolandırıcılık dosya arasındaki poliçede ek kloz olarak yer almaktadır. Bu durumda mahkemece nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan ceza davası beklenerek sonucuna göre değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.