YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3517
KARAR NO : 2014/8454
KARAR TARİHİ : 27.05.2014
MAHKEMESİ : Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2012
NUMARASI : 2010/7-2012/51
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar …..Sigorta A.Ş, … Tur.Tic. A.Ş. ve M.. K.. vekilince istenmiş, davalı … Tur.Tic.A.Ş. vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen. 27.5.2014 Salı günü davalı … Tur.Tic.A.Ş. Vekili Av…… ve davalı H.. A.. vekili Av. …geldiler. Davacı ve diğer davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı .. Tur.Tic.A.Ş ve … Sigorta A.Ş vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacılar vekili, asıl dosya ve birleştirilen dosyada davalı … Tuz. A.Ş’ne ait F.. T.. idaresindeki otobüsün, davalı A.. E.. idaresinde bulunan aracın önünü keserek tartıştıkları sırada otobüste yolcu olarak bulunan ve olay nedeniyle araçtan inen davacıların desteği M.. T..ve diğer yayalara davalı M.. K.. idaresinde bulunan aracın çarpması sonucu davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı eş için 30.000 TL. maddi 5.000 TL. manevi, çocuklar için ayrı ayrı 5.000 TL. maddi, 2.500 TL. manevi, tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen dosyada ise davacı eş için 7.000 TL. maddi 3.000 TL. manevi, çocuklar için ayrı ayrı 3.500 TL. maddi, 1.500 TL. manevi tazminatın birleştirilen dosya davalılarından tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar A.. E.. ve….sigorta A.Ş. kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davacı eş için 30.000 TL. maddi 5.000 TL. manevi, çocuklar için ayrı ayrı 5.000 TL. maddi, 2.500 TL. manevi, tazminatın asıl ve birleştirilen dosya davalılarından tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı …. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Tur. A.Ş. vekili, ve ile davalı M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme hükmü davalı M..K.. 22.6.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 30.10.2013 tarihinde verilen dilekçe ile karara karşı itirazlarını ileri sürmüş ise de dilekçenin 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi gereğince H.U.M.K.nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra verilmiş olması nedeniyle süresinden sonra verilen dilekçenin reddi gerekmiştir.
2-6100 Sayılı HMK.nun 297. maddesinde verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. HMK.nun 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davacı tarafından açılan davaların arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de birleştirilen davalar bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talep konusu ve miktarları ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK. 297/b. maddesinde davanın taraflarının ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karara yazılması gerekir. Mahkemece dava dilekçesinde adları geçen ve haklarında hüküm kurulan bir kısım davacıların isimlerinin karar başlığında yazılmamış olması doğru görülmemiştir.
3-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları trafik kanununun 85/son maddesi işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükmünü içermektedir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı …..Tur. A.Ş.nin teşebbüs sahibi olarak sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …. Tur. A.Ş.vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davalı Metro Tur. A.Ş’ne ait F.. T.. idaresindeki otobüsün, davalı A.. E.. idaresinde bulunan aracın önünü keserek tartıştıkları sırada olayı görerek olay yerine gelen davacılar desteği S.. D.. ve diğer yayalara davalı M.. K.. idaresinde bulunan aracın çarpması sonucu davacıların desteğinin vefat ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların desteği ve diğer yayaların tedbirsiz şekilde karayolu üzerinde bulunmaları nedeniyle %37.5 oranında, davalı otobüs sürücüsü diğer aracı durdurmak için aracı ile karayolu üzerinde durarak yolu trafiğe kapatması nedeniyle %37.5 oranında, aracı ile yayalara çarpan davalı M.. K.. ise %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Dava konusu olay nedeniyle Van Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/330 E-2013/201 K. sayılı dosyasında sanıklar F.. T.., M.. K… ve A.. E.. hakkında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre sanıkların kusurunun bulunmadığı, yayaların tam kusurları ile kazaya sebebiyet verdikleri gerekçesi ile sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş olup dosyanın temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmaktadır. Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi Borçlar Kanununun 53. TBK.nun 74. maddesinde düzenlenmiş olup, Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesinde, “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hâkimini takyit etmez.” hükmü öngörülmüştür. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir Ceza Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır (Hukuk Genel Kurulu – 2008/4-564 E, 2008/536 K.). Açıklanan nedenlerle her ne kadar hukuk mahkemesi hakimi ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranı ile bağlı değil ise de tespit edilen maddi olgular ile bağlı olup somut olay itibariyle maddi olgu bakımından da raporlar arasında çelişki meydana gelmiştir. Mahkemece ceza mahkemesi dosyasının sonucu beklenerek, yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5-Davalı ……..Sigorta A.Ş. kazaya karışan otobüsün ve davalı Mehmet Kızılaltun’a ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Davacılar desteğinin otobüste yolcu olduğu, otobüs sürücüsünün diğer aracın önünü keserek durması nedeniyle otobüsten indiği sırada diğer aracın çarptığı sabittir. Davalı ….. Sigorta A.Ş’nin davalı M.. K.. ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi yönünden sorumlu olduğunda duraksama yoktur. Ancak kazaya karışan otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortası yönünden sorumluluğuna gelince; 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Bu durumda mahkemece, davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası olup olmadığı hususu üzerinde durulup yukarıda açıklanan düzenlemeler çerçevesinde otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortası bakımından sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. K.. temyiz dilekçesinin reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Tur. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Tur. A.Ş. vekilinin ve davalı ….sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ….. Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ….Tur.Tic. A.Ş. ve H.. A..’ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ….Sigorta A.Ş, …. Tur.Tic. A.Ş. ve M.. K..geri verilmesine 27.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.