YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/348
KARAR NO : 2014/589
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Kelkit Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2013/63-2013/243
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalıya ait büyükbaş hayvanın çarpması nedeniyle hasarlandığını belirtip sigortalıya ödenen hasar tazminatının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı R.. G.., kusura ve hasara itiraz ederek devamlı surette akıl hastalığı bulunduğundan ve bu durumun taraf ehliyetini etkilediğinden söz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile davalının Trabzon 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4253 sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davalı yargılama sırasında hukuki ehliyetinin bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece sadece davalı hakkında açılmış vesayet davası veya verilmiş bir vesayet kararı olup olmadığı araştırılarak hüküm kurulmuştur. Hukuki ehliyet res’en incelenmesi gereken hususlardan biri olup sadece vasi tayini davası açılmamış bulunulması ile yetinilmesi doğru değildir. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durup, gerektiğinde rapor alınmak suretiyle kendisine vasi atayıp taraf teşkili sağlayarak yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de:
a.6100 sayılı HMK’nin 266. (1086 Sayılı HUMK.’nun 275.) maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” hükmüne yer verilmiştir. Tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ile gerçek zarar miktarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Somut olayda kusur ve hasar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, kaza tespit tutanağındaki verilerle, faturalar ve ekspertiz raporu ve mahkemece dosya üzerinde yapılan değerlendirme sonucu, davacı tarafından yapılan ödeme de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz .
Bu durumda mahkemece kusur ve hasar konularında uzman seçilecek bilirkişiden dava dosyası kapsamı, faturalar, fotoğraflar ve diğer deliller incelenerek aracın yaşı, modeli gibi özelliklerde dikkate alınarak meydana gelen hasar miktarına göre aracın pertinin mi, onarımının mı uygun ve ekonomik olduğu, onarımı uygunsa ayrıntılı şekilde hasar kalemleri ve bedeli, perti uygunsa aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tesbiti ve sovtaj değerinin mahsubu ile bakiye zararın ve tazminat miktarının tespiti ile kusur oranının tespiti hususlarında ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
b.Davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine yazılı olduğu şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenler davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.