YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3408
KARAR NO : 2014/3117
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2011/260-2013/292
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya trafik ve İMSS poliçeleri ile sigortalı olan dava dışı araç sürücüsünün, müvekkiline ait araca çarparak hasarladığını, olayda davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında KDV dahil 36.070,00 TL. hasar bedeli meydana geldiğinin tespit edildiğini belirterek bu meblağ ile 240,00 TL. tespit masrafının temerrüt tarihinden (17.08.2010) işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, araçlardaki hasarların uyumsuz ve kazanın senaryo olduğunu, araçların daha öncede benzer kazalara karıştığını, davacının aracın onarımını yaptırdığı şirketin sahte faturalar düzenlediğini, davacının kendi kasko şirketinden zararını talep etmediğini, bunun şüpheli bulunduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigortacı, davacı aracına çarparak zarar veren dava dışı sigortalı Nihat Yapıcı’ya ait aracın ZMSS ve İMSS şirketidir. 2918 Sayılı KTK’nun 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 91. maddesi hükmünde ise, işletenlerin bu Kanunun 85.maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Buna göre ZMSS şirketi, araç işleteninin hukuki sorumluluğunun azami poliçe limitine kadar teminat altına almıştır. İşletenin hukuki sorumluluğunun bulunduğu ya da sorumlu olduğunun kabulü halinde, ZMSS şirketinin de hukuki sorumluluğu mevcuttur. Yine 2918 sayılı KTK’nun 95. Maddesi uyarınca “sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” Maddi hasarlı trafik kazalarında, sürücüler arasında trafik kazası tespit tutanağı düzenlenebileceği yasal düzenleme ile öngörülmüştür. Bu tutanağın resmi görevlilerce düzenlenen kaza tespit tutanağından farkı yoktur.
Somut olayda, davacı ile davalının sigortalısı arasında 05.07.2010 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiş olup, sigortalı Nihat Yapıcı aracı ile yokuş aşağı seyrederken, davacı aracını sollamak istediğini, o anda karşıdan gelen aracı farkedip yoluna döndüğü anda frene bastığını buna rağmen aracının durmayarak davacı tarafa ait araca arkasından çarptığını, davacı aracının çarpmanın etkisiyle duvara vurduğunu belirtmiştir. Davacı sürücü de kazanın oluş şeklini aynen bu şekilde tutanakta anlatmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigortalı Nihat Yapıcı’nın aynı zamanda kasko sigortası şirketi olduğundan davayı konu kaza nedeniyle sigortalısının müracaatı üzerine ekspertiz incelemesi yaptırmış, 02.07.2013 tarihli eksper raporunda, anlaşmalı tutanaktaki ifade ile bu kazanın alabileceğinin ihtimal dahilinde olduğu belirtilerek sigortalı araçta tespit edilen 1.428,00 TL. Hasar bedeli dava dışı sigortalıya ödenmiştir.
Davalı sigorta şirketi, aynı olay nedeniyle hasarlanan kasko sigortalısına ait aracın zararını karşılamasına rağmen, işbu dava nedeniyle verilen cevap dilekçesinde, araçlardaki hasarların uyumsuz olduğunu, kazanın senaryo olduğunu savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da özetle oluş şekline göre davacı aracının arka kısmında daha fazla hasar meydana gelmesi gerekirken, aracın önünde çok fazla hasar meydana geldiği, davalı tarafa ait araçta oluşan hasarla, davacı arasındaki hasarın uyumsuz olduğu, tutanaktaki oluş şekli ile hasarların uyumlu olmadığı arkadan çarpan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı aracında 31.326,00 TL. Tutarında hasar bulunduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalının sigortalısı, dava dışı araç işleteni tarafından imzalanan maddi hasarlı trafik kazası tutanağının, araç işletenini ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı sigorta şirketini bağlayacağı, araçlardaki hasarların birbiriyle ve oluş şekli ile uyumlu bulunmadığına ilişkin itirazlarını, zarar gören 3.kişi konumundaki davacıya karşı ileri süremeyeceği, KTK’nun 95. Maddesi uyarınca davacı zararını ödedikten sonra, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalısına rücu edebileceğinin kabulü ile davalı sigortacının, davacı aracında meydana gelen gerçek zarardan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.