Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/338 E. 2014/527 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/338
KARAR NO : 2014/527
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2013/106-2013/228

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen görevsizlik kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada davacının yaralandığını ileri sürerek 26.087,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı dolduğu gerekçesi ile reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın ticari dava olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği gibi asliye mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi, içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. (TTK’nun 5/2)
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. (TTK’nun 4 ve 5.maddeleri) Asliye Ticaret Mahkemesi kanunla belirtilmiş olan ticari davalara bakar. Asliye Hukuk Mahkemesi ise ticari davalar dışında kalan hukuk davalarına (dar anlamda hukuk davalarına) bakar.
Somut olayda, uyuşmazlık 03/03/2010 tarihinde yani 6102 ve 6335 sayılı Yasaların yürürlüğe girmesinden önce mahkemeye getirilmiştir. Ancak 30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasanın 38. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen geçici 9. maddesi “bu kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre; davalının iş bölümü itirazının bulunmadığı davada mahkemece yargılamaya devamla davanın esasına ilişkin hüküm kurulması gerekirken 6335 sayılı yasanın 38.maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen geçici 9.madde hükümlerinin gözardı edilmesi suretiyle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.