Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/3180 E. 2015/9124 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3180
KARAR NO : 2015/9124
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı idare vekili, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapıldığını, borçlunun mal beyanı dilekçesinde vergi borcuna karşılık taminat gösterdiği taşınmazını, mal kaçırmak amacıyla diğer davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek, satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu vekili, davacı idare tarafından bir takım menkul ve gayrimenkul mallarının haczedildiğini, haczedilen malların vergi borcunu karşılayacak miktarda olduğunu, satışın muvazaalı olmadığını savunmuştur.
Davalı 3.kişi vekili, borçlunun bir kısım mallarının vergi borcu nedeniyle haczedildiğini, bunların kamu alacağını karşılamakta yetersiz olduğunun tespit edilemediğini, satışın mal kaçırma amacıyla yapılmadığını, satın alınan taşınmazın fiilen müvekkili tarafından kullanılan bir taşınmaz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu satışın vergi borcu borçluya tebliğ edilmeden bir yıl önce yapıldığı, borçlunun mal beyanı dilekçesinde bildirdiği taşınmazını davalı 3.kişiye satması nedeniyle borçlu hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/757-2008/325 sayılı dosyasında amme alacağının tahsilini engellemek amacıyla mevcudunu eksiltmek suçundan açılan kamu davasının sonunda borçlunun beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
6183 sayılı Kanununun 24. vd. maddelerine dayanılarak açılan iptal davalarının dinlenilme şartlarından birisi de amme alacağının kesinlemiş olmasıdır. Somut olayda davalı …’ün 08.02.2007 tarihinde 43.166 TL vergi borcu bulunduğu, 28.4.2004 tarihinde toplam 11.505 TL vergi borcu için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu, 24.11.2005 tarihinde toplam 33.892 TL vergi borcu için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunudğu Vergi Dairesinin 08.02.3007 tarihli yazısı ile bildirilmiş ise de tasarruf tarihine kadar ne kadar kamu alacağının kesinleştiği anlaşılamamıştır. Kesinleşmiş ve istenebilir duruma gelmiş bir alacak olmadığı sürece iptal davası dinlenemeyeceğinden vergi alacağının takibi ile ilgili icra dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak vergi alacağının tasarruf ve dava tarihine kadar olan kesinleşen tutarı hesaplattırılıp 6183 sayılı Kanununun 27 ila 30.maddesindeki tasarrufun iptali koşullarının mevcut olup olmadığı araştırılarak hasıl alacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucunu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün BOZULMASINA, 25/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.