YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3148
KARAR NO : 2016/1683
KARAR TARİHİ : 15.02.2016
MAHKEMESİ :………Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki konut sigortasından doğan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davacı …….. sigortalı olan………’a ait evde 12.04.2009 tarihinde, davalının yapmış olduğu çalışmalar sırasında şebeke nötr hatlarının atlamasının koptuğu ve evde voltaj dalgalanması olması nedeniyle bazı cihazlarda arızalar meydana geldiğini, bir kısım cihazların da tamamen kullanılamaz hale geldiğini, davacı şirket tarafından konutta oluşan hasar nedeniyle sigortalısı ……..’a 27/05/2009 tarihinde ödenen 2.129,75 TL ile 03/08/2009 tarihinde ödenen 617,30 TL olmak üzere toplam 2.747,05 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar veirlmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının sigortalısının şikayeti üzerine gittiklerinde cihazların garanti kapsamında yaptırılacağının söylenmesi üzerine söz konusu evde tespit yapılmadan konuttan ayrıldıklarını, bu nedenle davalı kurum yetkililerine arıza tespiti yapılmasına imkan verilmeden açılan bu davanın haksız olduğunu ve talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 2.747,05 TL’nin, 2.129,75 TL’sine 27/05/2009 tarihinden, 617,30 TL’sinin 03/08/2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece davalının tacir sıfatına haiz olmasına rağmen gerekçeli kararın hüküm kısmında yasal faize hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasındaki “yasal faiz” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “ticari faiz” ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTEREK ONANMASINA, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.