Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/2794 E. 2014/3842 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2794
KARAR NO : 2014/3842
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2012
NUMARASI : 2011/102-2012/168
r Tarım Hay.Tur.Gıda San.Tic.Ltd.Şti.

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, İzmir 22.İcra Müdürlüğü’nün 2010/14054 sayılı takip dosyasından 14.1.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, işyerinin borçludan kiralanarak bir kısım mahcuzların borçludan satın alındığını, bir kısmının dava dışı şirkete ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, işyerinin kiracısının kim olduğu konusunda davacı 3.kişi ve borçlunun çelişkili beyanlarda bulunduğunu, davacı 3.kişi ile borçlunun aynı adreste faaliyet gösterdiklerini, aralarında muvazaalı ilişki ve organik bağ bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun ve 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 14.1.2011 tarihinde borçlu şirketin ticaret sicili adresinde yapılmıştır. Takip işçilik alacağına dayalı olup alacaklı haciz uygulanan adreste çalışmıştır. Bu halde İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacının dayandığı borcun doğumundan
sonraki tarihli vergi kaydı ve ayırt edici özelliği bulunmayan faturalar karine aksini ispata yeterli olmadığı gibi 31.5.2010, 31.10.2010 ve 1.11.2010 tarihli faturaların borçlu tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Haczin yapıldığı işyeri de 9.11.2009 tarihli adi nitelikli kira sözleşmesi ile borçlu tarafından 3.kişiye kiraya verilmiştir. Borçlu şirketin şube işyeri yetkilisi ile davacı şirketin ortağı ve yetkilisinin aynı kişi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Başka bir anlatımla haciz adresinde daha önce borçlu şirketin faaliyet gösterdiği, borcun doğumundan sonraki tarihle işyerinin 3.kişiye satıldığı, organik bağ bulunan şirketler arasındaki ilişkinin işyeri devri niteliğinde bulunduğu açıkça ortadadır. Bu durumda İİK’nun 44 ve BK’nun 179.maddeleri uyarınca işletmeyi devri alan 3.kişi işletmenin borçlarından da sorumlu olacağından davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 20.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.