YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2634
KARAR NO : 2014/3736
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2004
NUMARASI : 2003/1022-2004/251
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı T. İnşaat A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete ait aracın müvekkiline ait telefon direğine çarparak hasara neden olduğunu belirterek, 1.273.138.846 TL masrafın davalılardan talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 1.273.138.846 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, karar davalılardan T. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiş, davalının temyiz istemi süre yönünden mahkemece ek kararla reddedilmiş, ek karar da süresinde davalı T. A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Mahkemenin 13.5.2004 günlü kararı davalı T. A.Ş’ye 20.6.2013 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup karar davalı vekilince yasal sürede 2.7.2013 tarihinde temyiz edilmiştir.
Kararın davalıya 20.6.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, mahkemece tebligatın sevk tarihi olan 27.5.2013 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve bu yanılgılı kabule dayanılarak temyiz isteminin süre yönünden reddedilmesi doğru görülmediğinden, temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 30.9.2013 günlü ek kararın kaldırılması gerekmiştir.
Kararın esasına yönelik temyiz incelemesinde;
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılması, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 1982 Anayasasının 36.maddesi ve HUMK’nun 73.maddesi (HMK 27.madde) uyarınca, çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez.
Öte yandan, tebligat bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Tüzüğün amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanmasıdır. Tebligat Tüzüğü Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat başlıklı 17. maddesi “Hükmü şahıslara tebliğ salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır.
Vekaletlerin ve bunların teşkilatının, mülhak ve hususi bütçeli idarelerle belediyelerin, köylerin ve hususi kanunlarına müsteniden kurulmuş olan teşekküllerle, şirketlerin ve cemiyetlerin salahiyetli oldukları mümessilleri tabi kanunlara ve statülerine göre tayin edilir.
Hükmi ve hakiki şahsa ait bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticarethanenin o muamelede salahiyetli ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” hükmünü içermektedir.
Hal böyle olunca, kanun ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
Somut olayda, Davalı şirkete gönderilen duruşma gününü bildirir dava dilekçesi ekli tebligat, sekreter Aygün Öten’e tebliğ olunmuştur. Bu tebligatın 7201 Sayılı Kanunun 12 ve 13. maddeleri ile tüzüğün 17. ve 18. maddelerine uygun olarak tebliğ edildiği kabul edilemez.
Bu durumda, mahkemece davalı tarafa usule uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği ile savunma ve delillerinin toplanması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı To. İnşaat A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı T. İnşaat A.Ş.’ne geri verilmesine 17.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.