Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/2476 E. 2015/11573 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2476
KARAR NO : 2015/11573
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

T
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2012/312-2013/738

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü Ö. Y.ın alkollü araç kullanması ve şeride tecavüzü nedeni ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince belirtildiği üzere asli kusurlu bulunduğunu, çarpışma şeklindeki trafik kazasında, kendisinin yolcu konumunda ve kusursuz bulunduğu sırada yaralanıp malül kaldığını, hastanece % 8 oranında özürlü bulunduğuna ilişkin rapor verildiğini, davalıdan istemde bulunduğunu ve ibraname karşılığında kendisine 16.904,00 TL ödendiğini, iki yıllık süre içinde dava açılmasının ibranamenin geçersizliği anlamını taşıyacağını, parlak eğitim hayatının bu olay ile bozulduğunu, sakatlığının artmasının da söz konusu olduğunu, davalının daha fazla ödemede bulunmasının gerektiğini, davalının ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 5.000 TL tazminatın olay tarihinden ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, kusur ve maluliyet durumunun ispatlanması gerekeceğini, faizin dava tarihinden başlatılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulüne, 45.951,53 TL işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
../…
– 2 –
2014/2476
2015/11573

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması isteminden ibarettir.
Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan 11.06.2013 tarihinde Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre alınmış rapora göre davacının %14 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Olay tarihi itibariyle hükme esas alınan rapor “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılamaz.
O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan veya Adli Tıp Kurumu veya Şube Müdürlüğü’nden “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden heyet raporu alınıp sonucu göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemece, trafik kusur uzmanı bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tarafların oransal olarak kusur miktarı belirtilmediğinden hüküm kurmaya yeterli olmayan Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/83 esas 2012/94 karar sayılı dosyasından alınan kusur raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Davacı vekili dava dilekçesinde Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/83 esas 2012/94 karar sayılı dosyasından alınan kusur oranlarını tespit eden Adli Tıp Kurumu raporuna dayanmıştır. 15.12.2011 tarihli mezkur ATK raporuna göre; davalının trafik poliçesi ile sigortaladığı araç sürücüsü şerit tecavüzü nedeniyle asli kusurlu, bu sürücünün sağ koltuğunda bulunan yolcu direksiyona müdahele ettiğinden tali, davacının yolcu olduğu motosiklet sürücüsü farsız trafiğe çıktığı için kusurlu, davacı yolcu olduğu için kusursuz bulunmuştur. Dolayısıyla davacı vekilinin kısmi kusura göre tazminat talep etmiş olmasına göre, karşı aracın kusuruna isabet eden oran dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde indirim yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Mahkemece, davacının ailesine destek olmaya başlayacağı yaşı 17 olarak kabul eden aktüer raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Davalı vekilinin temyiz dilekçe-

../…

– 3 –
2014/2476
2015/11573

sinde davacının gelir elde etmeye başlayacağı yaşın 18 yaş olduğuna dair kabulü olduğuna göre davacının ailesine destek olabileceği 18 yaş esas alınarak davacının daimi maluliyet zararının hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4 )numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine geri verilmesine 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.