Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/24462 E. 2017/2356 K. 06.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24462
KARAR NO : 2017/2356
KARAR TARİHİ : 06.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacılar vekili; davacıların murisi …’ın 28.09.2007 tarihinde yönetimindeki…. plakalı araç ile tek taraflı olarak geçirdiği trafik kazasında vefat ettiğini, kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin davalı tarafından yapıldığını, davacılar tarafından daha önce … 12. (… 3.) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/596 E. Sayılı dosyası ile destekten yoksun kalma tazminat davası açtıklarını ancak bu dosya ile zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporu alınarak taleplerini ıslah etmelerine rağmen Yargıtay’ın bu konuda görüş değiştirmesi sebebiyle davacıların mağdur olmalarını önlemek amacıyla davanın müracaata bırakıldığını ancak daha sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/17-787 E. 2012/92 K. Sayılı kararı ile önceki içtihatlar doğrultusunda yeni bir içtihat oluşturulduğunu belirterek her bir davacı için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş,10.05.2013 tarihli ıslah ile talebini davacı … için 43.963,00 TL ‘ye, davacı … için 13.537 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın ilk dava olan … 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/596 E. Sayılı dosyası ile açtığı davayı ıslah ettiğini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece daha önce 12.Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı mahiyette açılan dava hakkında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilşkin kararın temyizi kabil bir karar olduğu ve kararın kesinleşmediği gerekçesi ile ve derdestlik durumu bulunmadığı kabul edildiği takdirde ise davacıların mirasbırakanı olan müteveffa sürücünün tam kusurlu olması nedeni ile davanın esas yönünden de reddi gerekeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Derdestlik yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK’nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için üç koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar; 1-davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması, 2-birinci davanın görülmekte olması, 3-daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşuludur. Bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Dava sebebinden maksat da (hukuki sebepler değil) davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. IV, B. 6, İstanbul 2001, s. 4217-4244).
Usul hükümlerine göre davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik, 18.09.1996 tarih ve 1996/19-461 Esas, 1996/607 Karar sayılı HGK kararına göre dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar.
Somut olayda, aynı mahiyette bulunan … 12.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/596 E.sayılı dava dosyasında 09.10.2008 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına, 01.04.2009 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, davanın açıldığı 15.05.2012 tarihinde derdest bir dava bulunmadığından, davanın derdestlik gerekçesi ile reddi doğru değildir.
2-Kabule göre de;davanın usule yönelik dava şartı olan derdestlik nedeniyle reddine karar verildiği takdirde işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.