Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/24371 E. 2017/5221 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24371
KARAR NO : 2017/5221
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının maliki olduğu ve davacı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olan aracın alkollü sürücü sevk ve idaresinde iken…plakalı araçla çarpışması neticesinde 10/01/2009 tarihinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, sürücünün aracı ile üçüncü kişinin aracına çarptığını, çarpmanın etkisi ile yine üçüncü bir kişiye ait dükkana da çarptığını, bu kazada sigortalı aracı kullanan sürücünün %100 kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla üçüncü kişilere ödediği 9.500,00TL’ nin ödeme tarihi olan 03/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yine üçüncü kişinin dükkanına verilen hasar dolayısıyla ödedikleri 2548,00 TL hasarın ödeme tarihi olan 17/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ve bu kaza nedeniyle Sağlık Bakanlığına ödedikleri 316,15 TL tazminatın da ödeme tarihi olan 20/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracının sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı … şirketi tarafından üçüncü kişi …’ye ödenen 7.125,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03/03/2009 tarihinden itibaren, üçüncü kişi …’ın dükkanına verilen hasar nedeniyle ödenen 1.911,00 TL’nin ödeme tarihi olan 17/02/2009 tarihinden itibaren, Sağlık Bakanlığı’na ödenen 237,11 TL’nin ödeme tarihi olan 20/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-1086 Sayılı HUMK’un 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK’nın karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda; “davanın kabulü ile üçüncü kişi …’ye ödenen 9.500,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03/03/2009 tarihinden itibaren, üçüncü kişi …’ın dükkanına verilen hasar nedeniyle ödenen 2.548,00 TL’nin ödeme tarihi olan 17/02/2009 tarihinden itibaren, Sağlık Bakanlığı’na ödenen 316,15 TL’nin ödeme tarihi olan 20/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmişken gerekçeli kararda ise; “davanın kısmen kabulü ile, davacı … şirketi tarafından üçüncü kişi …’ye ödenen 7.125,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03/03/2009 tarihinden itibaren, üçüncü kişi …’ın dükkanına verilen hasar nedeniyle ödenen 1.911,00 TL’nin ödeme tarihi olan 17/02/2009 tarihinden itibaren, Sağlık Bakanlığı’na ödenen 237,11 TL’nin ödeme tarihi olan 20/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durum HMK’nın 294/3 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı … İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 9.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.