Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/24133 E. 2015/10157 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24133
KARAR NO : 2015/10157
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2014
NUMARASI : 2012/119-2014/331

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar M.. S.. ve İ.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı Mehmet’in kullandığı motosiklete çarparak ağır şekilde yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu, motosikletin hasar gördüğünü, bir çok tedavi gideri yapıldığını, davacı baba Ahmet’in 4 ay boyuncu işini yapamadığını, davacı Mehmet ile birlikte diğer davacılar anne ve baba ile kardeşinin de olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı Mehmet için işgücü kaybı ve tedavi giderleri için 2.000,00 TL, motosiklet hasarı olarak 1.250,00 TL, davacı Ahmet’in 4 ay çalışamamasından kaynaklanan zararı olarak 8.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı Mehmet için 50.000,00 TL, davacı baba Ahmet için 15.000,00 TL, davacı anne Abide için 15.000,00 TL, davacı kardeş İbrahim için 5.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı M.. C.. için 285.887,82 TL sürekli işgöremezlik zararının olay tarihi olan 19/11/2011

gününden itibaren davalı …. Sigorta AŞ yönünden 07/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (….sigorta AŞ den poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) müşterek müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, tedavi gideri talebinin reddine, davacı Ahmet için maddi tazminat talebinin reddine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı M.. C.. için 15.000,00 TL, davacı anne A.. C.. için 7.500,00 TL, davacı baba A.. C.. için 7.500,00 TL, davacı kardeş İ.. C.. için 5.000 TL manevi tazminatın 19/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı M.. S.. ve İ.. S..’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar M.. S.. ve İ.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar M.. S.. ve İ.. S.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar ve araç hasarı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde, davacı Mehmet’in kullandığı motosikletin hasarlandığı belirtilerek 1.250,00 TL’nin davalılardan tahsili talep edildiği halde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
3-25/02/2011 tarihinde yürürlüğü giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafın, tedavi giderleri kapsamı altında bakıcı gideri, yoğun bakım görevlisi ve fizyoterapist giderleri, yol giderleri, paramedikal harcamalar vs talep edildiği görülmekle talep edilen harcama kalemlerinin hangilerinin 6111 sayılı yasa kapsamındaki
tedavi giderlerinden olduğu, hangi harcamalara ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği irdelenip değerlendirilmeden tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğu belirtilerek tüm harcama kalemleri yönünden red kararı verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının daimi işgöremezlik oranı ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
5-Davacılar vekili, müvekkili Ahmet’in, yaralanan Mehmet’in babası olduğunu, Mehmet’in olay sonrası uzun süre yoğun bakımda kalması nedeniyle babasının günlerce hastanede kaldığını, ticari taksisi olduğunu, taksiyi 4 ay boyunca işletemediğini, kazanç kaybının olduğunu iddia etmiştir. O halda mahkemece, davacı Ahmet’in kazanç kaybı iddiası yönünden davacılar vekiline iddiasını ispat hususunda imkan tanınarak buna göre gerekli araştırmaların yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken gerekçesi açıklanmadan talebin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar M.. S.. ve İ.. S.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 17.037,60 TL kalan harcın temyiz eden davalılar M.. S.. ve İ.. S..’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.