Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/23768 E. 2014/18259 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23768
KARAR NO : 2014/18259
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/383-2013/285

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kusuru ile neden olduğu trafik kazası sonucu hasarlandığını, sigortalısına hasar bedelinin ödendiğini, ödenen 3.601,40.-TL hasar bedelinin tahsili için yapılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Mahkemece, ihtilafın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığını, dava konusunun rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu, ihtilafın doğrudan davacı ile davalı arasında akdedilmiş sigorta sözleşmesinin kaynaklanmadığını, davacının taleplerinin hukuki dayanağının haksız fiil olduğu, somut olayda taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 1402 ve devamı hükümlerinin uygulanmasına olanak olmadığı gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472/II. maddesi gereğince hasar bedelinin rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Bilindiği gibi asliye mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarda hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK’nun 5/II).
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir.
Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalar” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun’u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, talebin davalıya kasko sigortalı aracın davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu hasar bedelinin rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın tarafları arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısının da bulunduğu, davanın bu bakımdan, Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.