YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2367
KARAR NO : 2014/6016
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2013
NUMARASI : 2013/237-2013/284
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı A. Anonim Türk Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı 3.kişinin sigortalı işyerine, davalıya ait işyerinden sızan suların zarar verdiğini, sigortalıya müvekkil şirket tarafından zarar bedelinin ödendiğini, halefiyet ilkesi gereğince sigortalıya ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, davanın halefiyet ilkesine dayalı, haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu, mutlak ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı A.Anonim Türk Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Haksız fiil, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Diğer taraftan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir
Somut olayda davacı vekili, işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı, dava dışı 3 kişiye ait işyerinin, davalıya ait işyerinden sızan sular nedeniyle hasar gördüğünü, sigortalıya hasar bedelinin ödendiğini iddia ederek, ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tazminini talep etmektedir. Uyuşmazlık, haksiz fiilden kaynaklanmaktdır. Ancak davacının sigorta şirketi, davalının tacir ve dava dışı sigortalının da tacir olmasına göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle iken, mahkemenin yanlış gerekçe ile görevsizlik kararı vermesi doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.