YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23294
KARAR NO : 2014/19456
KARAR TARİHİ : 25.12.2014
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2013/58-2014/443
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Karayolları Genel Müdürülüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın kaza sonucu pert olması nedeniyle 21.500 TL araç bedelinin sigortalıya ödendiğini, aracın sovtajının 3.750 TL’sına satıldığını, davalı idarenin yolun bakım, onarımını yapmaması, trafik güvenliği ve düzeninin gerektirdiği tedbirleri almaması nedeniyle olayda asli kusurlu bulunduğunu, bakiye 17.750 TL zarar olduğunu beliterek davalının %75 kusur oranına isabet eden 13.312,50 TL’nın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayda davacıya sigortalı aracın sürücüsünün çok hızlı olması sebebiyle kusurlu olduğunu, yolda olduğu iddia edilen dubanın bir başka araçtan düşmüş olabileceğini, kusuru kabul etmediğini, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davada idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 13.312,50 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı K.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı K.. M.., kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. İdarenin sorumluluk alanında bulunan karayolu üzerindeki yapımı bakım ve onarımı sırasında alınması gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle doğan zararın tazmininin amaçlanmış olması karşısında, olayda kamu hizmetinin usulüne
ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus bulunup bulunmadığının tespitinde idare hukuku kurallarının esas alınması gerekir. Olay idari karar ve işlemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, zararın ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı YİBK kararının 2.bendi uyarınca, tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davalının ise 2577 sayılı İYUK’nun 2/1-b. maddesi hükmüne göre, idare aleyhine idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur.
Somut olayda, davacıya kasko sigortalı aracın yol içinde bulunan dubalara çarpması ve bunun etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulması sonucu bankete düşerek ön kısımlarıyla Hyundai Plaza’ya ait istinat duvarına daha sonra arka kısımlarıyla menfez duvarına ve ön kısmıyla orta refüj bariyetlerine çarparak hasarlanması sebebiyle, gerekli önlemleri almayan K.. M.. aleyhine hizmet kusuruna dayanılarak dava açıldığından, mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin reddine kararı verilmesi gerekirken, davalı idare vekilinin bu konudaki itirazı reddedilip, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı K.. M.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.