Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/23018 E. 2017/1994 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23018
KARAR NO : 2017/1994
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ve konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı … (… … AŞ) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin borçlu davalı… Nak. ve Tarım Araç. ve San.A.Ş. şirketinden olan alacağı nedeniyle yaptıkları icra takipleri sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ve aciz vesikasının alındığını, alacaklılarından mal kaçırma amacıyla 28/06/2000 tarihinde … plaka sayılı aracı davalılardan…’e, 29/06/2000 tarihinde 10 TL 004 ve… plaka sayılı araçları… Trak Nak. ve Tarım Araç. Tic. ve San. Ltd.Şti’ne, 22/06/2000 tarihinde 1…. plaka sayılı aracı … Trak Nak. ve Tarım Araç. Tic. ve San. Ltd.Şti’ne, bu şirket tarafından da davalı …’e 22/12/2000 tarihinde satıldığını ve trafik kaydının 16/02/2001 tarihinde nakli nedeniyle … plakayı aldığını, borçlunun mal varlığını kötü niyetli olarak 3. kişilere satış gösterdiğini ve mal kaçırdığını belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiş, davaya …, … Loj.Gıda Pet.Temİnş.İth.İhr.San. Tic.Ltd.Şti. ve … dahil edilmiştir.
Davalı… Trak Nakliye ve Tarım Araçları Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti. vekili, yetki itirazı ile birlikte, usulsüz tebligat nedeniyle alınan aciz vesikalarının geçerli olmadığını, satışların gerçek olduğunu ve mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … duruşmada, satıcılarla arasında yakınlık olmadığını, eşi ile birlikte lokanta işlettiklerini, aracı satış tarihinde 10.250.000.000 TL toplam bedelden aylık 750.000.000 TL taksitlerle aldığını, aralarında herhangi bir anlaşmanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalılardan … vekili, müvekkilinin davalı şirketleri tanımadığını, eşinin kamyon şoförü olduğunu, aracı …’de galericilik yapan …’a ait galeriden aldığını, aldıkları esnada malikin … olduğunu, bu kişiyi de tanımadıklarını, satışın galeride görevli…. tarafından …’e vekaleten gerçekleştirildiğini, aracın iyiniyetle satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu araçlar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle, davalılar …, … ve …. Loj.Gıda Pet.Temİnş.İth.İhr.San. Tic.Ltd. Şti. yönünden açılan davanın reddine, davalı … … yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu araçlardan… plaka sayılı hususi otoyu eşi ile birlikte lokantacılık yapan davalı … …’in 28.06.2000 tarihinde aylık taksitlerle davalı borçlu ….’den satın aldığını, 2004 yılında meydana gelen trafik kazası sonucu delil tespiti yaptırdığını, aracın 23.01.2009 tarihinde hurdaya ayrıldığının anlaşılmasına göre, yine dava konusu araçlardan … plaka sayılı kamyonun son maliki …’nın eşinin kamyon şoförü olduğunu, aracın galeriden satın alındığını ve davalı …’nın kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki
muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır.
Davaya konu edilen 10 TL 004 plaka sayılı kamyon yönünden; sözkonusu aracın… Nakliyat ve Tarım Araçları ve Sanayii A.Ş. tarafından… Trak Nakliye ve Tarım Araçları Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti’ne satıldığı, sonrasında sırası ile …, … Loj.Gıda Pet.Tem. İnş.İth.İhr.San. Tic.Ltd. Şti.,…., … ve …’ye satıldığı, davacı vekilinin 23.12.2013 tarihli dilekçesi ile ….plaka sayılı aracın tespit edilen ve edilecek yeni maliklerinin davaya dahil edilmesini istediği, bu halde …, Mar Tüketim AŞ, …. ve….’nın davaya dahil edilmediği anlaşılmakla, davaya dahil edilmeyen kişilere dava dilekçesinin tebliği için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra tarafların tüm delillerinin toplanarak ve birlikte değerlendirilerek dava konusu araç yönünden dava konusu tasarrufların İİK’nun 278, 279, 280, 283/2 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Davaya konu edilen … plaka sayılı kamyon yönünden; davacı vekilinin 23.12.2013 tarihli dilekçesi ile … plaka sayılı aracın tespit edilen ve edilecek maliklerinin davaya dahil edilmesini istediği anlaşılmakla, sözkonusu aracın ilk olarak … Nakliyat ve Tarım Araçları ve Sanayii A.Ş. tarafından… Trak Nakliye ve Tarım Araçları Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti’ne, bu şirket tarafından da …’a satıldığı, …’dan satışlar suretiyle en son malik….l Loj.Gıda Pet.Tem.İnş.İth. İhr.San.Tic.Ltd.Şti.’ne kadar aradaki tüm maliklerin trafik tescil kayıtlarından tespiti ile davaya dahil edilerek dava dilekçesinin kendilerine tebliği için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması,
ondan sonra tarafların tüm delillerinin toplanarak ve birlikte değerlendirilerek dava konusu araç yönünden dava konusu tasarrufların İİK’nun 278, 279, 280, 283/2 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
3-İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278. 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahsın tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Davaya konu… plaka sayılı kamyon yönünden; sözkonusu aracın ilk olarak… Nak.ve Tarım Araç. ve San. A.Ş tarafından… Trak Nak. ve Tarım Araç.Tic. ve San.Ltd.Şti.ne, bu şirket tarafından da …’e satıldığı, bu satışta galericilik yapan …’ın …’e vekaleten hareket ettiği, aracın son olarak …’e vekaleten… tarafından eşi kamyon şoförü olan …’ya satıldığı, mahkemece …’nın kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile hakkında açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır…. Nak.ve Tarım Araç. ve San. A.Ş’nin borçlu…. Nak. ve Tarım Araç.Tic. ve San.Ltd.Şti.nin borçlu ile hukuki muamelede bulunan tüzel kişi ve …’in de üçüncü şahıs olduğu gözetilerek dava konusu araç yönünden dava konusu tasarrufların İİK’nun 278, 279, 280, 283/2 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.