YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22893
KARAR NO : 2014/19169
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2013/438-2014/357
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalı aracın müvekkilinin babasının sevk ve idaresinde bulunduğu sırada tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.500,00 TL’nin sigortaya müracaat tarihinden 8 gün sonrasından işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kazanın hasarla uyumlu olmadığını, aracının hasarlanmasına neden olan olayın, gerçekte başka bir yer ve zamanda, başka bir şekilde vuku bulduğunu, ancak teminat dışı bir sebepten kaynaklandığı için vaktinde ihbar edilmediğini bildirip hasar miktarına da itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 30.500,00 TL’nin 20.08.2013 dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 266. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” hükmüne yer verilmiştir. Davalı riziko tarihinde meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumludur. Gerçek zarar miktarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir.
Somut olayda, gerçek zararın hesaplanması konusunda makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda delil tespiti dosyasında ve ekspertiz raporunda tespit edilen değerlere yer verilerek aracın pert total sayılması gerektiği bildirilmiş, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri ile kaza sonrası sovtaj değeri ve bunlara göre gerçek zararın kaç lira olduğu yönünde bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmamış, mahkemece Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin verilerine dayalı olarak aracın kaza tarihindeki kasko değerine hükmedilmştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, İstanbul Teknik Üniversitesi veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek hasar konusunda uzman bilirkişiden dava dosyası kapsamı, delil tespiti raporu, ekspertiz raporu ve fotoğraflar incelenerek aracın yaşı, modeli gibi özelliklerde dikkate alınarak meydana gelen hasar miktarına göre aracın pertinin mi, onarımının mı uygun ve ekonomik olduğu, onarımı uygunsa ayrıntılı şekilde hasar kalemleri ve bedeli, perti uygunsa aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tesbiti ve (Kasko Sigortası Genel Şartları 3.3.2.2 maddesi hükümleri de nazara alınarak) tazminat miktarının saptanması hususlarında ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.