Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/22127 E. 2017/3979 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22127
KARAR NO : 2017/3979
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki unutulan faizin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası nedeniyle eldeki dosyanın davalısı aleyhine … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/10 E sayılı dosyası ile açılan davada 8.000,00 TL manevi tazminata hükmolunduğunu, mahkeme tarafından hükmolunan tazminatın kendilerine ödenmediğini, iş bu nedenle faiz talebinde bulunabileceklerini, dava dilekçesi faiz talebinde bulunmamaları nedeniyle …. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/10 E sayılı dosyasında hükmolunan 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/06/2003 tarihinden karar tarihi olan 05/03/2013 tarihine dek olan faizini talep etmiş, ıslahla talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın müvekkil lehine zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının davasının kabulüne; 12.318,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi maluliyet nedeni ile manevi tazminat istemiyle açılan davada talep edilmesi unutulan faizin tahsiline ilişkindir.
2918 sayılı ….nun 109/1.maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 07.06.2003 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 06.03.2013 tarihinde dava açılmış ve aynı gün harcı yatırılmıştır. Davalı vekili, süresi içinde zaman aşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme, davalının zamanaşımı defini değerlendirmeksizin davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Faiz, gününde ödenmesi gereken alacak veya tazminatın gecikmesinden doğan zararın bedelidir. Asıl alacak veya tazminatın eklentisi bir “ek zarar” niteliğinde olup, kural olarak, asıl alacak veya tazminat davası açılırken ya da icra kovuşturulması yapılırken faiz de istenir. Bu nedenle, faiz alacağı, asıl alacak veya tazminatın zamanaşımı sürelerine bağlıdır.
Bu konuda 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 131. maddesinde “Asıl alacak zamanaşımına uğrayınca, faiz ve benzeri ek alacaklar da zamanaşımına uğramış olur” denilmiştir.
6098 sayılı yeni Borçlar Yasası 152. maddesine göre de: “Asıl alacak zamanaşımına uğrayınca, ona bağlı faiz ve diğer alacaklar da zamanaşımına uğramış olur.”
Önceki ve sonraki, her iki yasa hükmü yorum gerektirmeyecek kadar açıktır. Olağan alacaklara ilişkin gecikme faizinin de, haksız eylemlere ilişkin tazminat faizinin de zamanaşımı süreleri, asıl alacağın ve tazminatın zamanaşımı süreleridir.
Asıl alacağın eklentisi olan temerrüt faizi de aynı zamanaşımı süresine bağlıdır. Asıl alacak ödenmediğinde temerrüt hali devam eder.
Faiz, zaman geçtikçe doğan bir alacak olmakla, davanın açıldığı tarihten geriye doğru “asıl alacağın zamanaşımı süresi kadar” faiz istenebilir. Somut olayda, faiz alacağının dayanağı … 2. Asliye 2012/10 E. 2013/126 K. Sayılı dosyada 8.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemiz 10.4.2014 gün ve 2014/5844 E.-2014/5582 K. Sayılı ilamımız ile karar onanmış ve dosya kesinleşmiştir. O halde, mahkemece varsa ceza dosyası, … 2. Asliye 2012/10 E. 2013/126 K. Sayılı dosyası getirtilerek bu dosyada hükmedilen tazminatın davacılara ödenip ödenmediği de araştırılarak davalının zamanaşımı define ilişkin olumlu olumsuz bir değerlendirme yaparak sonucuna göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar vermesi doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.