Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/22089 E. 2014/19275 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22089
KARAR NO : 2014/19275
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2011/1566-2014/659

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili sevk ve idaresinde bulunan Alman plakalı araç ile davalı şirketin maliki, diğer davalının sürücüsü olduğu aracın 08/07/2010 tarihinde trafik kazasına karıştıklarını, olay nedeni ile müvekkili aracında 6.989,00 TL hasar meydana geldiğini, olayda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu ve bu olaydan dolayı müvekkilinin tatil süresini uzatmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6.989,00TL maddi ve 1000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 670,79 TL tazminatın 08/07/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, manevi tazminatın değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacının maliki olduğu yabancı plakalı aracın geçici olarak getirildiği Türkiye’de meydana gelen kazada oluşan hasarı nedeniyle Almanya’da tamir ettirilerek, hasar sorumlusu davalılardan tahsili için eldeki davanın açıldığı görülmektedir.
Öte yandan, davacının sigorta ettireni ve aynı zamanda sürücüsü olan kişi Almanya’da yaşamakta olup, yurt dışından geçici olarak getirdiği yabancı plakalı aracın davalı tarafa ait araçla çarpışması sonucu hasar nedeniyle aracın onarımı Almanya’da yapılmıştır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında da aracın yurt dışındaki hasar tespiti ve onarım bedeline yakın meblağların belirlendiği görülmektedir. Davalı taraf kusuru oranında sigortalı araçta meydan gelen gerçek zarardan sorumlu olacağından, olayda kaza tarihi itibariyle yurt dışında uğranılan gerçek zarar miktarı belirlenerek bu miktara hükmedilmesi gerektiği açıktır. Yurt dışında yaşayan araç malikinin geçici olarak Türkiye’de bulunduğu sırada oluşan hasar nedeniyle, aracın Türkiye’de tamiri mümkün olabilecek olsa da, aracın tamirini burada yaptırmaya zorlanamayacağı kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacı, davalı tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortasından 1.284,00-TL tahsil etmiştir. Mahkemece uzman bilirkişiden alınan 28.11.2013 tarihli ek raporda değişimi gerekli parçaların 303,00-Euro ve yurt dışı işçilik tutarının 2.434,81-Euro olmak üzere toplam 2.737,81-Euro olduğu, buna göre kaza tarihindeki yabancı para değerine göre toplam 5.406,07-TL KDV dahil gerçek zarar olduğu belirtilmiştir. Yine bilirkişi ek raporunda, davalı tarafın itirazları dikkate alınarak tamirinin Türkiye’de yapılmasının ekonomik olacağını belirterek işçilik miktarları Türkiye şartlarına göre belirlenmiştir. Değişmesi gereken parçaların değeri konusunda bir ihtilaf bulunmamakla birlikte, ihtilaf işçilik miktarlarının hangi ülke şartlarına göre belirleneceği hususunda toplanmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere; davacı tarafın bakiye kalan alacağı için Türkiye şartlarına göre tamire zorlanamayacağı açıktır. Mahkemece, yurt dışı tamir belgelerine göre gerçek zarar belirlenmesi gerekirken, Türkiye şartlarına göre belirlenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.