YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21847
KARAR NO : 2014/19051
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2013/27-2014/408
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın rögar kapağına çarparak hasarlandığını, sigortalı araçta meydana gelen 10.891,00 TL hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, yolun bakım ve onarımından davalı belediyenin sorumlu olduğunu, ödenenin rücuan tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazaya konu rögar kapağının bakımından müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davalının 10.259,00 TL asıl alacağa ve 1.077,40 TL işlemiş faize yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa %17,75 TL yıllık faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın, yol üzerindeki rögar kapağına çarpması nedeniyle tek taraflı kaza yapması sonucu hasarlandığı iddiasıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine dava açılmış olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve
yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.