Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/21757 E. 2017/3749 K. 06.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21757
KARAR NO : 2017/3749
KARAR TARİHİ : 06.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 20/05/2012 tarihinde davalı tarafa ait araç sürücüsün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada müvekkillerin murisi ……….’in hayatını kaybettiğini, yapılan müracaat üzerine müvekillerine 101.925,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkillerine yapılan ödemenin eksik olduğunu, defin işlemleriyle ve kurulan taziyeye gelen misafirlere yapılan ikramlar nedeniyle masraf yaptıklarını, müvekkillerin murislerinin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini, taziye ve defin işlemleri için müvekkilleri tarafından yapılan giderler nedeniyle 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili; taleplerini bilirkişi raporunda belirtilen miktara göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 45.351,76 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile … için 29.499,47 TL, … için 2.194,43 TL, … için 5.387,52 TL, cenaze giderleri olarak 7600 TL’nin 28.09.2012’den itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Destekten yoksun kalma tazminatında, gerçek zararın hesaplanması için destek paylarının doğru ve net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; istifade eden olarak bir tek eş kalması durumunda desteğe %50, eşe %50 pay ayrılarak hesaplama yapılması gerekirken, eşe %45 pay ayrılarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.