YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21754
KARAR NO : 2014/19052
KARAR TARİHİ : 18.12.2014
MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/322-2014/94
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, müvekkili tarafından sigortalısına 55.370,00 TL hasar bedeli ödendiğini, aracın sovtajı 16.000,00 TL ve davalının sigortacısı tarafından ödenen 20.000,00 TL düşüldüğünde bakiye 19.300,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, talebin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 19.300,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. 1982 T.C. Anayasa’sının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK’nin 280 maddesi hükmüne göre “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği
taraflara tebliğ edilir.” Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalılara tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 186.maddesi gereğince “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu da ihtar edilir. Sözlü yargılama aşamasında ne yapılacağı, ikinci fıkrada düzenlenmiş olup, buna göre mahkeme, taraflara son sözlerini soracak, tarafların son değerlendirmelerinden sonra yargılamayı sona erdiren hükmünü verecektir. Açıklanan nedenlerle mahkemece tahkikat aşaması bittikten sonra sözlü yargılama ve hüküm için taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin kusur ve araç hasarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte yazılı nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 4.bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.