Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/21339 E. 2017/3472 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21339
KARAR NO : 2017/3472
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, 5 ay boyunca çalışamaması sebebi ile kazanç kaybına uğradığını, tedavi masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, motosikletinin kaza sebebi ile hasarlandığını açıklayıp ıslah ile artırılan toplam 9.249,13 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacıya kazanın hemen sonrasında tedavi gideri ödediklerini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, taleplerin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 7.885,12 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını, iş göremezlik ve tedavi gideri zararlarının bulunduğunu açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş,
davalılar ise tedavi masrafları için davacıya 2.000,00 TL ödemede bulunduklarını ileri sürerek ödenenin mahsubunu talep etmişlerdir.
Davacı vekili 18.02.2009 tarihli dilekçesi ile davalıların ödeme yaptığını ikrar etmiş olup, ikrar ile ispat edilmiş bir konuda mahkemece 2.000,00 TL’lik ödemeye ilişkin davacıya yemin teklif edilmesi ve davacı tarafından ödeme yapılmadığına dair yemin edildiği gerekçesi ile 2.000,00 TL’lik ödeme miktarı mahsup edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalılar vekilince ileri sürülen ve davacı vekilince ikrar edilen 2.000,00 TL’lik ödemenin hesaplanan tazminattan indirilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 30.3.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.