Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/21311 E. 2017/3458 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21311
KARAR NO : 2017/3458
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların sebep olduğu kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ….500,00’er TL maddi tazminat ile ….000,00’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 112.304,62 TL’ye Yükseltmiştir.
Davalı … vekili, murisin araçta hatır için taşındığını ileri sürerek hatır taşıması sebebi ile indirim yapılmasını savunmuştur
Davalı …Ş. vekili, ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davacılara ödeme yaptıklarını ve sorumluluklarının kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Davanın kısmen kabulü ile davacı eş … yararına 64.470,59 TL maddi tazminata hükmedilmesine, davalı … Şirketi bu tazminatın sadece ….500 ,00 TL kısmından sorumlu olmak üzere diğer davalılar için
64.470,59 TL’den sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … …’in maddi tazminat alacağının ….942,53 TL olduğunun kabulü ile, bu kısmın davalı …….) … AŞ tarafından ödenmiş olması sebebiyle bu davacının maddi tazminat alacağının kalmadığına, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteğinin reddine, davacılar için ….500,00’er TL amnevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
…-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı …Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalı …Ş.’nin diğer temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede;
…-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1982 T.C. …’sının …. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) ….maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK’nin 280 maddesi hükmüne göre “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalılara tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden … ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede;
…- Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel
olarak düzenlenmiştir. BK’nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren … yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren … yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (… …, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. …, … 2006, s. 794).
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK m. 60 uygulanmaz. 2918 sayılı …’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak … yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak … yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK 60/II (6098 sayılı TBK m. 72/I), özel olarak da … 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
Burada üzerinde durulması gereken, 2918 sayılı …’nın 109. maddesinin …. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer
.sorumlular (örneğin işleten veya Güvence Hesabı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın ……..2001 gün 2001/…-652-705, HGK’nın ….04.2008 gün, 2008/…-326-325, HGK’nın 05.06.2015 gün 2014/…-2198,2015/1495 ve HGK’nın ….09.2015 gün, 2014/…-116, 2015/1771, HGK’nın ….06.2015 gün, 2014/…-…, 2015/1530 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
Açıklanan ilkeler ışığında somut olay incelenecek olursa; kaza ….08.2005 tarihinde gerçekleşmiş, davaya konu trafik kazası sonucunda davacıların desteği ölmüş ve aynı kaza sebebi ile iki kişi de yaralanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, …’nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir ölü ve birden fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan sözkonusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir.
Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. …’nın 109. maddisinin …. fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden yukarıda da açıklandığı gibi soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır.
Buna göre eylem için(TCK 85/…) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/…-d maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin … yıl olduğu dikkate alındığında ıslah tarihi olan ….02.2011 tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Bu hale göre ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davalı …Ş. vekilinin zamanaşımı def’inin kabulü ile bu davalı yönünden ıslah edilen kısmın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda … nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, … nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin, … nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan
harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …’ye geri verilmesine …/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.