Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/21097 E. 2014/17284 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21097
KARAR NO : 2014/17284
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2013/427-2014/116

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın davalı idarenin bakım ve sorumluluğunda olan rögar kapağının sebebiyet verdiği trafik kazasında hasarlandığını, hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, şimdilik 46.425,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13.5.2013 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; bilirkişi raporuna göre olayda dava dışı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tam kusurlu olup, davalının kusuru bulunmadığından hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK’nun 1472/1.md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; Dairenin 13.5.2013 tarihli bozma ilamı ile dava konusu olayda davalının sorumlu olacağı kabul edilmiş olup, mahkemece bozma ilamıyla kesinleşen hususlara bağlı kalınmadığı ve bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış, ek 6. maddesinde 5363 sayılı Ankara Su Tesisatının Belediyeye Devri ve İşletilmesi Hakkındaki Kanun 23.11.1981 de yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır. Böylece ASKİ de 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir.
Aynı yasanın 2/d maddesinde (ilgili idarelerin) “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” şeklinde görev ve yetkileri olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın yoldaki rögar kapağına çarpması sonucu dava konusu kazaya karıştığı ve hasarlandığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan 31.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle, sigortalı aracın çarptığı rögar kapağının ana arter niteliğindeki yolda asfalt kaplama çalışmasının düzgün yapılmayıp, kapağın çerçevesi içinde emniyetle duramaması ve yarı açık vaziyete gelmesi nedeniyle olayın meydana geldiği, rögar ile yolun aynı seviyede yapılmamasından dava dışı Büyükşehir Belediyesi’nin sorumlu olduğu belirtilmiş ve mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; hasara neden olan rögar kapağının ana arter niteliğindeki yol üzerinde bulunduğu açık olup, yukarıda açıklanan yasa gereği belediye sınırları dahilinde bulunan kapağın yapım, bakım, onarım ve kontrol görevinin davalı ASKİ’nin sorumluluğunda bulunacağı ve meydana gelen zarardan ASKİ’nin sorumlu olacağı bir gerçektir.
O halde, mahkemece önceki bozma ilamında belirtilen hususlarda KGM Trafik Fen Heyeti’nden oluşturulacak bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporundaki hatalı değerlendirmeye bağlı kalınıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 1.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.