Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/21030 E. 2017/5286 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21030
KARAR NO : 2017/5286
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.05.2017 Salı günü davacılar vekili Av. … … geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süresi içinde, davalı vekilinin ise süresi dışında verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracı kullanan murisin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin eşi ve çocuğu olduğunu, murisin mobilya ustası olarak çalışıp aylık 1.000 TL geliri olduğunu, ayrıca haftasonları da çağrı üzerine mobilya işleri yapmakta olup düzenli geliri dışında ayda en az iki kez, günlüğü 100 TL olacak şekilde geliri olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla, belirsiz alacak davası olarak davacı eş … için 45.000 TL, çocuk … için 15.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini toplam 199.461,16 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sürücü muris tam kusurlu olduğundan davacı mirasçıların tazminat hakkı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ıslah olunan davanın kısmen kabulü ile davacı … … için 12.560,06 TL, davacı … … için 47.353,84 TL destek tazminatının dava tarihi olan 04.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekiline mahkeme hükmünün 16.06.2014 tarihinde, davacıların temyiz dilekçesinin ilk olarak 24.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra yeniden tebligat yapıldığı; davalı vekilinin 10.07.2014 tarihinde UYAP üzerinden göndermiş olduğu ve aynı gün harcını yatırmış olduğu temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını ileri sürerek yerel mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz ettiği; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, HUMK’un 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre ve HUMK’un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 10.07.2014 tarihinde temyiz defterine kaydedildiği anlaşıldığından, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekilinin süresinden sonra yaptığı temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, BK.’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Somut olayda desteğin 30.7.2011 tarihinde vefatından sonra davacı eş … yargılama sırasında 7.3.2013 tarihinde yeniden evlenmiş, mahkemece adı geçen davacı yönünden desteğin ölüm tarihi ile davacının ikinci evlilik tarihi arasındaki süre ile sınırlı olarak tazminata hükmedilmiştir. Davacının müteveffa eşi mobilya ustası, yargılama sırasında evlendiği ikinci eşi ise kapıcı (apartman görevlisi) olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre müteveffa eşin tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasına göre ortalama aylık net asgari ücretin 1,85 katını kazandığı ve kapıcı olan ikinci eşin ise dosya içerisinde yer alan … kaydına göre aylık net asgari ücret aldığı hususlarında aleyhe temyiz bulunmamaktadır.
İkinci eşin sağ kalan eşe (davacı) verdiği desteğin, müteveffa destek eşe oranla daha fazla veya eşit olması halinde desteğin ölüm tarihi ile sağ kalan eşin (davacı) ikinci evlilik tarihi arasındaki dönem için destek tazminatına hükmedilmesi, sağ kalan eşin (davacı) ikinci eşinin müteveffa destek eşe oranla daha az destek olduğunun anlaşılması halinde ise ölüm ve ikinci evlilik tarihleri arasındaki dönem dışında, ayrıca müteveffa destek ile sağ kalan eşin (davacı) ikinci eşinin sağladığı destek arasındaki farkın hesaplanarak tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Bu durumda somut olayda ilk müteveffa eşin ikinci eşten daha fazla kazanıp destek olduğunun anlaşılmasına göre, ölüm ve ikinci evlilik tarihleri arasındaki dönem dışında, ayrıca müteveffa destek ile davacının ikinci eşinin sağladığı destek arasındaki farka yönelik hesaplama yapan 9.1.2014 tarihli ek rapor ve bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davacı eş … bakımından hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile davacı … … (…) hakkındaki hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde katılma yoluyla davalıya geri verilmesine 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.