Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20944 E. 2014/17527 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20944
KARAR NO : 2014/17527
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2012/200-2014/285

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacı şirkete kasko sigortalı araca, davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın 12/02/2011 tarihinde tam kusurlu olarak çarptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 7.121,00 TL maddi zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 7.121,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 20/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava dilekçesinde belirtilen poliçe numarasının son rakamının eksik yazılmasının maddi hata olduğunun kabulüne göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nun 1301. maddesi uyarınca sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketi, ödediği tazminatın zarar sorumlularından rücuen tahsilini talep edebilir, ne var ki rücuan talep
edilebilecek tazminat tutarı ancak sigortalının gerçek zararı kadar olabilir. Bu nedenle uğranılan gerçek zararın belirlenmesi gerekir.
HUMK’nun 275., HMK’nın 266. maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu trafik kazasında gerçek hasarın saptanması uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, Adli Tıp Kurumu tarafından kusur oranları belirlenmiş ancak hasar miktarı belirlenmemiştir. O halde, araç hasarının belirlenmesi için konusunda uzman makine mühendisi olan bilirkişiden rapor alınmak sureti ile aracın hasar tutarının belirlenmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.