YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20887
KARAR NO : 2014/18038
KARAR TARİHİ : 09.12.2014
MAHKEMESİ : Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2012/486-2013/737
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı F.. Ö..’in maliki ve diğer davalı İ.. A..’ın sürücüsü olduğu aracın, davacının aracına çarpması sonucu araçta 6.000,00.-TL tutarında değer kaybı oluştuğunu belirterek bu miktarın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1400TL’nin olay tarihi olan 05/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 06.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda, aracın hasar boyutu katsayısı ile araç kullanılmışlık düzeyi katsayısına göre oranlama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 1.400,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/12/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.