Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20626 E. 2014/16206 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20626
KARAR NO : 2014/16206
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2013/221-2014/146

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait aracın asli kusurlu olarak neden olduğu kazada yaralanan Ş.. A..’a 8.000 TL. manevi tazminat ödendiğini, davalı sigorta şirketinin kazaya neden olan davacı aracının İhtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, taraflar arasında yapılan sigorta sözleşmesinde manevi tazminat içinde teminat verildiğini, zarar görene ödenen tazminatın tahsili için sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek zarar görene ödenen 8.000 TL. manevi tazminatın ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sigortalının kusuru oranında sorumlu olduklarını, zarar görene manevi tazminat ödeneceğine dair mahkeme kararının gönderilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalı sigorta şirketine zarar görenin başvuru yapmadığı, ihtiyari mali sorumluluk sigortasının zorunlu mali sorumluluk sigortası limitleri üzerinde kalan miktardan sorumlu olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, ihtiyari mali sorumluk sigortasına başvuru ve rücu şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacıya ait olup davalı sigorta şirketine ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza nedeniyle yaralanan üçüncü kişiye yapılan ödemenin rücuen tahsilini talep etmiştir.
Dosya kapsamına göre davacıya ait araç davalı sigorta şirketine kaza tarihini kapsayan ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalıdır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın, sigortanın kapsamını belirleyen A.1. maddesinde, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükmü yer almaktadır. Motorlu Kara Taşıtları ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının sigorta teminatının kapsamı başlıklı 1.maddesinde ise sigortacı aracın işletenine yükletilebilecek hukuki sorumluluğu poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası haddi üstünde kalan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar temin edeceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88.maddesi gereğince bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Aynı yasanın 109/4. maddesine göre ise Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Başka bir deyişle dava dışı üçüncü kişiye verilen zarardan aracın işleteni, sürücüsü ve sigorta şirketi müştereken ve müteselsilen sorumludur. Buna göre de meydana gelen zarardan birlikte sorumlu bulunanlardan birinin yaptığı ödeme nisbetinde diğer borçlular da borçtan kurtulmuş olur, bir başka ifade ile müteselsil borçlulardan birinin yaptığı ödeme alacaklıya karşı olan borcu tüm borçlular yönünden ödenen miktar kadar sona erdirir.
Bu anlamda öncelikle davacının zarar gören 3. kişiye ödeme yaptıktan ve bu şekilde dava hakkını kazandıktan sonra kendi aracının ihtiyari mali mesuliyet sigortasını akteden ve zarar gören üçüncü kişiye bir ödeme yapmamış olan davalıya karşı dava açabilir.
Davacıya ait araç dava dışı üçüncü kişi idaresinde bulunan motosiklete çarpması nedeniyle motosiklet sürücüsü yaralanmış, davacı işleten yaralanan kişiye 8.000 TL. manevi tazminat ödediğini belirterek bu miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dosyada mevcut birleşik sigorta poliçesine göre zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinde teminat verilmeyen manevi zararların da davalı tarafından düzenlenen ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında teminat altına olduğu anlaşılmıştır.
Davacı araç işleteni olup zarar görenin zararını ödedikten sonra ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının 1. maddesinde belirtildiği şekilde işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alan sigortacısından ödediği tazminatı rücuen talep etmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinde teminat altına alınmayan manevi zararlar için; davacının zarar sorumlusuna yaptığı ödeme kadar davalı sigortacısına başvurabileceğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.