Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20551 E. 2014/18211 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20551
KARAR NO : 2014/18211
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/464-2013/54

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kazada araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak malül kaldığını, yapılan başvuru üzerine davalı tarafça ödenen tazminatın zor durumda olan müvekkilince kabul edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıya daha önce ödeme yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sigortalının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 5.091,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı vekili meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya 08.07.2011 tarihinde 50.857,20 TL ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesinde bir miktar ödeme yapıldığını ve ibranameler imzalandığını belirtmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup mahkemece yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Mahkemece, yazılı şekilde eksik inceleme ile rapor tarihindeki veriler esas alınarak tazminat belirlenmesi ve ödeme miktarının aynen mahsubu sonucunda bulunan tazminat tutarına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.