Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20445 E. 2014/16711 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20445
KARAR NO : 2014/16711
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Bursa(Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2014/5-2014/184

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın, park halinde olduğu sırada, davalılardan B.. S..’in maliki, A.. A..’nin trafik sigortalısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, davalı araç malikinin aracın çalındığını iddia edip hasar bedelini ödemekten kaçındığını bildirerek, hasar bedeli olan 11.315,62 TL’nin 580,85 TL hasar tesbit gideri ile birlikte kaza tarihinden işleyecek faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı B.. S.. vekili, dükkanın önünde park halinde bulunan aracının hırsız yada hırsızlar tarafından çalınmak suretiyle müvekkilin iradesi dışında bir olay meydana geldiğini, aracın yedek anahtarı olmadığını, olayın olduğu gece, polislerle birlikte dükkana gidildiğinde aracın anahtarının dükkandaki çelik kasadan alarak polislere verdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili çalınan ve gasp edilen araçlar nedeniyle işletenin sorumluluktan kurtulabildiği hallerde sigortacının da sorumluluktan kurtulabileceğini belirtip, hasar miktarına da itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davalıların maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olduğu aracın çalınmış olduğu anlaşıldığından ve bu nedenle davalıların sorumluluğu bulunmadığı kanaatiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarının tahsili istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK’nun 107.maddesinde, “ Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. ZMSS Genel şartlarının A.3-J maddesi gereği, çalınan veya gasbedilen araçların sebep oldukları ve KTK’na göre işletenin sorumlu olmadığı zararlar ile aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talep ile çalan ve gasbeden kişilerin talepleri, teminat dışındadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, 2918 sayılı KTK.nun 107. maddesi uyarınca, işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için aracın sadece çalındığını kanıtlaması yetmemekte, bununla birlikte çalmanın önlenmesi bakımından olağan, makul, uygulanabilir türden gerekli tüm önlemlerin yerine getirildiği halde, çalmanın önüne geçilemediğini de kanıtlaması gerekmektedir.
Davalılar davacıya ait aracın hasar görmesine neden olan aracın kayıt maliki ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır.
Somut olayda, davaya konu kaza 27.01.2013 tarihinde saat 22.20 sıralarında meydana gelmiş, davalı araç maliki, aracın aynı tarih ve saatlerde çalındığını iddia etmiş, ancak 28.01.2013 saat 00.36 tarihinde karakola müracaat etmiştir. Araçta düz kontak yapılmadığı, tespit edilen parmak izlerinin davalının çalışanlarına ait olduğu tespit edilmiştir. Gerçek işleten ancak, çalma ve gasp eyleminin gerçekleşmesinde kendisi veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin kusuru bulunmadığını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Aksi takdirde gerçek işleten ile farazi işleten (hırsız ve gasp eden) müteselsilen sorumlu olacaktır. İşletenin kusurlu sayılmaması için, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin aracın gözetimi yönünden gerekli tedbirleri almış olması gerekir. İşleten ve fiillerinden sorumlu olduğu kişiler tarafından
aracın kapı ve camlarının kapatılmış olması, kontak anahtarının araç üzerinde veya kolayca elde edilebilecek bir yerde bırakmaması, sürücü ve yardımcıları seçmede, talimat vermede, denetlemede, her türlü özeni gösterdiği hususlarının ispat edilmesi gerekmektedir. Bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.