Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20424 E. 2016/11508 K. 13.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20424
KARAR NO : 2016/11508
KARAR TARİHİ : 13.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

-K A R A R-

Esas ve birleştirilen davanın davacısı vekili, davalı borçlu …’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 20.4.2007 tarihinde birleşen davanın davalısı …’a, onun da 10.5.2007 tarihinde davalı …’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu …,22.8.2008 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazı güvendiği için ve mal kaçırma amacıyla davalı …’a devrettiğini, davayı kabul ettiğini belirtmiş, vekili ise takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açtıklarını sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, takip konusu alacakların gerçek bir alacak olmadığını, takibin kesinleşmediğini,aciz belgesi sunulmadığını, müvekkilinin iyiniyetli 4.kişi olduğunu, taşınmazın 2007/9119 sayılı takip dosyasından 280.000 TL bedelle icradan satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, aynı davalılar aleyhine Mahkemeye ait 2008/637 Esas 2010/672 Karar sayılı dosya ile 853 ada 12 parsel 8 nolu meskenin 20.4.2007 tarihinde 33.000 TL bedelle davalı …’a, onun tarafından da 10.5.2007 tarihinde 34.000 TL bedelle davalı …’a satıldığı,davalı borçlunun borcun doğumundan sonra kısa aralıklarla gayrımenkullerini aynı kişilere satması, davalı borçlunun kimliğinin tespit edilerek 22.8.2008 tarihli dilekçesiyle birden fazla taşınmazını kısa aralıklarla küçük satış bedelleriyle el değiştirmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığından esas ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm adli müzaharet talepli olarak davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalı … vekili adli müzaharet istemiyle 14.7.2014 havale tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş olup mahkemece nispi temyiz harcı alınmadan ve bu konuda adı geçen davalıya temyiz giderlerinin eksik yatırılması nedeniyle muhtıra gönderilmeden dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmiştir.
Adli yardım, 6100 sayılı HMK.nın 334 ila 340. (1086 sayılı HUMK.nın465 ilâ 472) maddelerinde düzenlenmiş olup; fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. 6100 sayılı HMK.nın 336/3 maddesinde Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtaya yapılacağı ön görülmüştür.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. 25/01/1985 günlü, Esas: 1984/5 ve Karar: 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harca tabi olmasına rağmen mahkeme kalemince harç hesap edilip ilgilisinden istenilmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da sözü edilen fıkrada öngörülen eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteğinin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerekir.
Bu durumda;
1-Yargılama ve temyiz aşamasında davalı … mali durumuyla ilgili fakirlik belgesi eklemediğinden HMK 336/2 maddesi gereğince adı geçen davalının temyiz aşamasındaki adli yardım talebinin reddine,
2-HMK 337/2 maddesi gereğince kararın yerel mahkemece davalıya tebliğine ve itiraz edilmesi halinde aynı madde gereğince işlem yapılmasına,
3-Adli yardım talebinin reddine dair kararın kesinleşmesi halinde HUMK 434 maddesi uyarınca davalıya harç ve giderler için muhtıra çıkarılması ve neticesine göre işlem yapılması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.