Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20344 E. 2014/17038 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20344
KARAR NO : 2014/17038
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili şirkete ait aracın sebebiyet verdiği kazada, davalıya kasko sigortalı aracın hasarlandığını, 7.450,00 TL. hasar bedelinin rücu edildiğini, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre 02.05.2011 tarihinde borcun 6 taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili …’a ait kredi kartı ile ödeme planı yapıldığını, 06.06.2011 tarihinde 1.250,00 TL. müteakip aylarda 1.240,00 TL. ödeme yapılmasının planlandığını, müvekkili …ın kart limitini uygun durumda bulundurduğunu, davalı şirketin 06.06.2011 ve 06.07.2011 tarihlerinde taksitleri kredi kartından tahsil ettiğini, kredi kartı limiti müsait olduğu halde 08.08.2011 tarihli 1.240,00 TL. taksidin davalı tarafça kredi kartından çekilmediğini, daha sonra 06.09.2011, 06.10.2011 ve 04.11.2011 tarihli taksitlerin de davalı tarafça aynı şekilde tahsil edildiğini, müvekkilinin borcun bittiğini düşünürken davalının tamamen kendi ihmaliyle çekilmeyen 08.08.2011 tarihli taksit tutarı olan 1.240,00 TL’sına müteakip aylarda tahsil edilen son 3 ayın taksitlerini de ilave ederek 4.960,00 TL. asıl alacak 524,00 TL. işlemiş faiz ve takip masraflarıyla birlikte 6.254,00 TL. için müvekkilleri hakkında ilamsız icra takibine geçtiğini, ödeme emrinin tebliği ile durumu öğrenen müvekkilinin davalı ile irtibata geçtiğini, takibin davalının 1.240,00 TL. taksidin unutulması sebebiyle çekilmediğini, takibin Sehven açıldığını, takibin kaldırılacağını belirttiğini, müvekkilinin bu nedenle takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya 1.240,00 TL. asıl alacağı ödemeyi teklif ettiğini, davalının takip değeri 5.484,67 TL. üzerinden takip masrafı yapıldığını faiz işletildiğini, avukatlık ücreti ve tahsil harcı ödenmesi gerektiğini bildirerek takibi kaldırmadığını, 1.240,00 TL. dışında borçları bulunmadığını belirterek müvekkillerinin davalıya 1.240,00 TL. dışında borçlarının olmadığının tespitine, haksız yapılan takibin iptaline ve %15 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kredi kartı ile 6 taksitte hasarın ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, ödemelerden birinin kredi kartı uygun olmadığından çekilemediğini, bakiye borç için takibe geçildiğinde, bakiye borç yerine Sehven ödenen son 3 ayın taksitlerinin de asıl alacak olarak yazıldığını, davacı borçlunun müracaatı üzerine yanlışlığın fark edildiğini, davacı borçlunun son taksit tarihinden sonra defaatle aranmasına rağmen kalan 1.240,00 TL. taksidi ödemediğinden icra takibi yapıldığını, 1.240,00 TL.’nin ferileriyle bilikte ödenmesi halinde icra dosyasının kapatılacağının davacıya ifade edildiğini, davacının sadece 1.240,00 TL. ödeyeceğini beyan ettiğini, davacı tarafın ekstreyi kontrol ederek zamanında tahsil edilmeyen taksit olduğunu müvekkiline bildirmediğini, bu nedenle ferilerden de sorumlu olacağını, halen 1.240,00 TL.’nin dahi ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuş; 06.12.2013 tarihli oturumda; icra dosyasında asıl alacağın 1.240,00 TL.’sının üzerindeki kısmından vazgeçildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının…20. İcra Müdürlüğünün 2012/1805 sayılı dosyasında davacı alacaklıya 1.240,00 TL. asıl alacak dışında asıl alacak, faiz ve tüm ferileriyle birlikte borçlu olmadığının tespitine ve icra takip dosyasında davalı alacaklı tarafından feragat edilen 4.244,67 TL.’lik kısım yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı taraf lehine kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince maktu vekalet ücreti verilmesine, davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücreti verilmesini gerektiren bir durum olmamasına göre davalı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
… 20.İcra Müdürlüğü’nün 2012/1805 sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 4.960,00 TL asıl alacak ve 524,67 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 5.484,67 TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yapılmış,
Takibin kesinleşmesi üzerine davacı vekilince takibe konu alacaktan 1.240,00 TL dışında başka borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit davası açılmış,
Alacaklı vekili yargılama sırasında icra müdürlüğüne müracaatla 1.240,00 TL asıl alacak ile faiz ve ferileri dışında takibe konu alacaktan feragat ettiklerini bildirmiştir.
1.240,00 TL asıl alacak davacının da kabulünde olup, bu miktar asıl alacağı davacının icra takibine rağmen ödememek suretiyle temerrüdü gerçekleştiğinden 1.240,00 TL asıl alacağın takipten sonraki işlemiş faizi ve tüm ferilerinden davacının sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde davacının temerrüdü gerçekleşen 1.240,00 TL’nin takip sonrası işleyecek faizi ve ferilerinden sorumlu tutulmaması doğru değildir.
Ancak bu yanılgının giderilmesi kararın bozulmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “Davanın Kabulü ile…20.İcra Müdürlüğünün 2012/1805 esas sayılı takip dosyasında 3.720,00 TL asıl alacak ve tüm ferileri ile 524,67 TL işlemiş faiz yönünden davacının davalıya Borçlu Olmadığının Tespitine” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya geri verilmesine 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.