Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/20286 E. 2014/16084 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20286
KARAR NO : 2014/16084
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/182-2014/223

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, seyir halinde bulunduğu sırada davalı K.. M..’ne ait yol çalışma levhasının rüzgardan devrilmesi sonucu gerçekleşen trafik kazası üzerine hasarlandığını belirtip, araç hasarı için sigortalıya ödenen 3.573,00 TL’nin 15.09.2011 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, husumete, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 3.573,00 TL’nin 15.09.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile bilikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın, yol üzerindeki yol çalışma levhasının rüzgardan etkilenerek devrilmesinin neden olduğu tek taraflı kaza sonucu hasarlandığı iddiasıyla K.. M.. aleyhine açılan davada mahkemece, davanın kabulü ile araçta oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, K.. M.. kamu tüzel kişisi olup, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı K.. M.. aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.