YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20245
KARAR NO : 2014/17521
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/644-2014/362
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili şirkette kasko sigortalı aracın 16.11.2011 tarihinde trafik işaretlerinin olmaması ve gerekli bakım çalışması yapılmamasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan metal bariyerlere çarpması sonucu hasara gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 13.983,75.-TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 25.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 13.983,75 TL maddi tazminatın 25/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın, yol üzerindeki su birikintisinin neden olduğu tek taraflı kaza sonucu hasarlandığı iddiasıyla Karayolları Genel Müdürülüğü aleyhine açılan davada mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesi gereğince, 1472. maddeye dayalı olarak açılan davaya yine aynı Kanun’un 5. maddesi dikkate alınarak bakma görevinin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, K.. M.. kamu tüzel kişisi olup, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı K.. M.. aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.