Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19946 E. 2017/3138 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19946
KARAR NO : 2017/3138
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp ıslah ile artırılan toplam 34.651,69 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 34.651,69 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve … vekilince temyiz edilmişti.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nun 54/3. maddesi, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararları, haksız fiil sorumluluğu kapsamında tazmini gereken zararlar arasında düzenlemiştir. Davacı taraf da bu düzenleme gereği, davaya konu kazadaki yaralanmasının, mahkemece benimsenen bilirkişi
raporu doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar, hatalı yapılmış olup rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Çalışma gücünün kısmen kaybına ilişkin zarar talebi, kişinin tüm yaşamı boyunca katlanacağı, geleceğe yönelik zararının da giderimi amacını taşıyan bir talep olduğundan, kişinin hak kazanacağı tazminat miktarının doğru belirlenebilmesi bakımından, çalışma gücü kaybına yol açan kaza tarihindeki gerçek ve net gelirinin doğru belirlenmesi önemlidir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kaza tarihi 20.04.2009 olmasına rağmen, 2013 yılı Kasım ayına ait maaş bordrosundaki 1.075,00 TL gelir elde ettiği kabul edilerek, işlemiş dönem zararının tamamının bu miktar üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihindeki (20.04.2009) ve hesap tarihine kadar ki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususlarına dikkat edilmelidir.
Bu durumda, mahkemece işlemiş dönem hesabında davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadar bilinen gelirlerinin uygulandığı, hesap tarihinden sonraki dönem olan işleyecek dönem için davacının bilinen son gelirin uygulandığı ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’ye geri verilmesine 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.