Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19944 E. 2016/11506 K. 13.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19944
KARAR NO : 2016/11506
KARAR TARİHİ : 13.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı idare tarafından dava dışı borçlunun vergi borcu nedeniyle gönderilen 4.1.2012 tarihli haciz ihbarnamesi gereği borçlunun hesabındaki paranın bir kısmına otomotik olarak haciz konulduğunu ancak haciz konulan paranın 5.10.2011 tarihinde bankaya olan kredi borcuna ilişkin ödeme olduğunu, 31.1.2012 tarihinde durumun davalı İdareye bildirilerek istihkak iddiasında bulunduklarını, 6.3.2012 tarihli yazı ile haciz konulan paranın ödenmesinin istendiğini, 9.3.2012 tarihli yazı ile itiraz ettiklerini 6.3.2012 tarihinde tekrar haciz konularak 30.412,98 TL’nin istendiğini anılan paranın müvekkili bankaya ait olması nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve paranın müvekkili bankaya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili, Maliye Bakanlığı aleyhine açılmayan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, 29.12.2011 tarihli haciz ihbarı üzerine vergi borçlusunun davacı bankadaki mevduatının 30.412,98 TL’si üzerine haciz konulduğunu, istihkak iddiasının redddedildiğini 5.3.2012 tarihinde paranın istenmesine rağmen talebin 9.3.2012 tarihinde reddedildiğini belirterek davanın reddi ile %10 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu gereğince dava dışı vergi borçlusunun davacı şirketten haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne,davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının borçlusu olan şirketin hesabındaki paranın davacı bankanın parası olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, 17.12.2012 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, haciz konulan paranın davacıya dava dışı vergi borçlusunun kredi borcuna mahsuben yaptığı ödeme olduğunun davacı tarafından ispatlanmasına göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İdare vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İdare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 5.bendindeki “3.596,00 TL nin ” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.320 TL maktu vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.