Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19916 E. 2014/16545 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19916
KARAR NO : 2014/16545
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2013/399-2014/304

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili; davalı kurumun 05.07.2009 tarihli trafik kazasına karışan 42 B… plakalı aracın işleteni olduğu gerekçesiyle müvekkiline karşı ödemiş olduğu tedavi giderlerinin rücuu amacıyla ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin taraflar arasındaki aynı kazaya ilişkin başka bir icra takibinin parçası zannettiğinden süresinde borca itiraz edemediğini, aracın tamir için A.. G..’e bırakıldığını, müvekkilinin bilgisi ve rızası olmadan aracın kullanılması neticesinde kaza meydana geldiğini, taraflar arasında aynı kazaya ilişkin görülen Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1818 Esas ve 2012/260 Karar sayılı davasında lehlerine karar verildiğini belirterek davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve % 40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı G.. H.. vekili; Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1818 Esas ve 2012/260 Karar sayılı dosyasının temyiz aşamasında olduğunu, davacının sigortasız araç kullandırdığını, takibe itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine davacının sebep olduğunu, bu nedenle müvekkilinin iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delililere göre; dosyanın taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1818 esas sayılı dosyasının derdest olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, G.. H.. tarafından trafik kazasında yaralananlar için yapılan ödemenin işletene rücu edilmesi amacıyla başlatılan ve kesinleşmiş olan icra takibine karşı menfi tespit istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla G.. H.. oluşturulacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklamalara göre trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin, diğer şartların da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasını G.. H..ndan isteyebileceği, 5684 Sayılı Yasa’nın 14/I. maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda, G.. H..nın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle ZMMS’nin sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; G.. H..nın sorumluluğunun 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesine, aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine, aynı yasanın 5. maddesi gereğince ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun belirtilmesine göre, mahkemece göreve ilişkin kurallar resen nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilip işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.