Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19889 E. 2014/16544 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19889
KARAR NO : 2014/16544
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/421-2014/254

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı C.. D.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait olup idaresinde bulunan 35 A… plakalı araca seyir halinde iken davalıların işleteni/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu 35 H 3700 plakalı aracın arkadan çarptığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracının hasarlanarak kullanılamayacak hale geldiğini, müvekkilinin hasta olan eşini hastaneye götürmek için özel araç tuttuğunu, bazen eş-dosttan araç temin ettiğini, bazen de dolmuşla gittiğini, bu nedenle manevi açıdan yıprandığını belirterek 4.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan, 2.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sadece davalı C.. D..’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili; müvekkilinin sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sınırlı olarak sorumlu olduğunu, kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının gerçek zararı ispatlaması gerektiğini ve olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı C.. D.. vekili; yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olduğunu, davacının kazadan önce başka bir aracın çarpması sebebiyle otoyolun orta şeridinde durduğunu, kaza sonrasında gerekli güvenlik önlemleri almadığı için kazanın oluşumunda davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, hasar miktarının afaki olduğunu ve manevi tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabülü ile, 4.000,00 TL maddi tazminatın davalı C.. D.. yönünden 02.02.2012 tarihinden, davalı A.. Sigorta A.Ş. yönünden ise başvuru tarihinin 8 gün sonrasından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı C.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı C.. D.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, yargılama sırasında alınan 15.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. İtiraz üzerine alınan 30.04.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise kazanın, davacıya ait aracın yol ortasında durmuş haldeyken meydana gelmesi halinde davalı sürücünün %75, hareket halindeyken meydana gelmesi halinde ise %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, davalı sürücü %100 kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; olaya ilişkin deliller, kaza tutanağı, dinlenen tanık beyanları, taraf anlatımları, olay yeri fotoğrafları ve tüm dosya kapsamı itibariyle, kazanın meydana geldiği esnada davacıya ait aracın önceki kaza neticesinde durmuş vaziyette bulunduğunun oluşa uygun olduğu ve bu oluşa göre davalı araç sürücüsünün Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca %75 oranında kusurlu olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece davalı sürücünün Adli Tıp Kurumu raporuna göre %75 kusur oranı gözönünde bulundurularak davalıların kusur oranına tekabül eden 3.000,00 TL’den sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı C.. D.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı C.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.