Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19839 E. 2014/16451 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19839
KARAR NO : 2014/16451
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2013/370-2014/139

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumetten reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 2.541,21 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, sigortalı aracın yol üzerinde bulunan logar kapağının üzerinden geçtiği esnada logar kapağının yerinden çıkarak araca zarar verdiğini, yolun bakım ve onarımından sorumlu davalı belediyenin %100 kusurlu olduğunu, davalı aleyhinde Ankara 7.İdare Mahkemesi’nin 2012/1773 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, İdare Mahkemesi’nin 26.6.2013 tarihli kararı ile davada adli yargı mahkemelerinin görevli olduğuna karar verdiğini, bu karara itiraz edilmediğini belirterek 2.541,21 TL’nın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın ASKİ hakkında açılması gerektiğini, yanlış husumet yöneltildiğini, ASKİ’ye davacı tarafça müracaat edilmediğini, asfaltla rögar kapaklarının aynı seviyede bulunduğunu, kazaya sebebiyet vermeyeceğini, olay yerine ilişkin rögar kapağı arızası bildirilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı G.. Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine, halefiyete ve hizmet kusuruna dayanılarak açılan rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK’nun 6099 Sayılı Yasanın 14.maddesi ile değişik 110.maddesinde, “işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür” hükmü yer almaktadır.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı A.. B..’na, 2918 Sayılı KTK’nun 10/b maddesinde, yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolların trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 Sayılı Yasada verilmiş olması, bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucu çıkarılamaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden, idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. Vd maddelerinde, araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Bu durumda mahkemece, görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de; gerekçe ve dayanılan sebep yerinde olmadığından davalı Belediye Başkanlığı yönünden idari yargının görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın husumet nedeniyle reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.