Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19838 E. 2014/16450 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19838
KARAR NO : 2014/16450
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2013/560-2014/185

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın, müvekkiline ait araca çarparak hasarladığını, davalı aracının sürücüsünün olayda %100 kusurlu olduğunu, aracın serviste onarıldığını ancak kaza sebebiyle araçta değer kaybı oluştuğunu, davalı aleyhinde 50.000 TL değer kaybının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının 20.000 TL’lık kısım için iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kazaya karışan araç trafikte adına kayıtlı ise de; aracı 3.5.2012 tarihli sözleşme ile rent a car şirketinde kullanılması için 1 yıllığına kiraladığını, aracın bir başka sürücü yönetiminde iken kazaya karıştığını, kendisinin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, aracı kiralık olarak kullandıran rent a car şirketinin zarardan sorumlu olduğunu, aracın orjinal parçalarla servisinde tamir ettirildiğini, değer kaybı olmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2013/8216 sayılı dosyasına vaki itirazının 20.000 TL yönünden iptaline, takibin 20.000 TL üzerinden aynen devamına, icra inkar tazminatı talebinin (şartları oluşmadığından) reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat (araçtaki değer kaybıyla ilgili) istemine ilişkindir. 2918 sayıl KTK’nun 3.maddesi gereğince, “işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”
Aynı Yasanın 104. maddesinde “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için ZMSS yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı adına trafikte kayıtlı araç sürücüsü %100 kusurlu olarak 23.1.2003 tarihinde davacıya ait 2012 model Range Rover Sport arazi taşıtına çarparak hasarlanmasına sebebiyet vermiştir. Araçta 16.921 TL tutarında hasar meydana gelmiş ve davacının kasko sigorta şirketi (dava dışı Allianz Sigorta A.Ş.) tarafından hasar bedeli davacıya ödenmiştir. Davacının aracı 3.10.2012 tarihinde trafiğe çıkmış olup 3 ay sonra davaya konu kaza meydana gelmiştir. Davacı vekili, araçta 20.000 TL tutarında değer kaybı oluştuğunu belirterek iş bu davayı açmıştır. Davalı, aracını 3.5.2012 tarihinde 1 yıl için dava dışı City Rent a Car şirketine kiraladığını, zarardan aracı kiralayan şirketin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş ve aracın kiralanmasına ilişkin, taraflar arasında düzenlenen 3.5.2012 tarihli kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Davalı tarafça ibraz edilen sözleşme adi nitelikte taraflar arasında her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerdendir. Ancak, uzun süreli araç kiralanması halinde, KTK 3.md.gereğince kiracı işleten sayıldığından ve zarardan sorumlu olacağından bu hususun araştırılması, davalıya ispat hakkı tanınması gerekir.
Bu durumda mahkemece davalıdan kira sözleşmesini destekleyen başkaca belge ve bilgileri ibrazının istenilmesi, davalı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 3.kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği davalıya kira bedelinin ne şekilde ödendiği, ödemeye dair belge, bilgi bulunup bulunmadığı, gerektiğinde davalı ile kiracı şirketin defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; zarar yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın özellikleri, trafiğe çıktığı tarih ve araçta meydana gelen hasara göre araçta 20.000 TL değer kaybının uygun olduğu belirtilmiş olup rapor yüzeysel ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Değer kaybı zararının tespitinde, aracın olay tarihindeki hasarsız hali ile 2.el piyasa rayici ile kazadan sonra onarılmış hali ile 2.el piyasa değer arasındaki farkın belirlenmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, önceki raporu düzenleyen bilirkişiden yukarıda belirtilen kıstaslara göre davacı aracında oluşan değer kaybı zararının tespiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı F.. Y..’in temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.