Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19817 E. 2014/16447 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19817
KARAR NO : 2014/16447
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/285-2014/222

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılara ait araçların sebebiyet verdiği kazada, müvekkilinin aracının hasarlandığını, olayda davalı tarafın tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracını, kendi imkanlarıyla 4.720,00 TL. karşılığından tamir ettirdiğini, araçta değer kaybı da oluştuğunu belirterek şimdilik 4.750,00 TL. onarım gideri, 100,00 TL. değer kaybı olmak üzere toplam 4.820,00 TL.’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı B.. D.., olayda kendisinin kusurunun bulunmadığını, kazanın davacı araç ile diğer davalı aracı arasında meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı K.. Sigorta A.Ş. vekili, davalı Binali’ye ait aracın ZMSS poliçesinin müvekkilince düzenlendiğini, sigortalının kusuru oranında, azami 25.000,00 TL. Poliçe limitine kadar gerçek zarardan sorumlu olduklarını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı H.. K.., davalı B.. D..’in ters yönlü yola girmesi sebebiyle kazanın meydana geldiğini, Binali’nin olayda kusurlu olduğunu, tazminatın sigorta şirketinden (A.. Sigorta A.Ş.) istenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili, sigortalının kusuru oranında azami poliçe limitine kadar gerçek zarardan sorumlu olduklarını, değer kaybının teminat dışında kaldığını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.988,00 TL. tazminatın davalı H.. K..’dan kaza tarihinden, A..Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden, 1.988,00 TL. tazminatın davalı B.. D..’den kaza tarihinden, davalı K.. Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından lehlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava davacıya ait aracın trafik kazası sonucu hasarlanması sebebiyle, karşı araçların işleteni (ve aynı zamanda sürücüsü olan) şahıslar ile trafik sigortası şirketleri aleyhinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği gibi asliye mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarda hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK’nun 5/II).
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir.
Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalar” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun’u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, talebin trafik kazası nedeniyle maruz kalınan maddi tazminatın (araç hasarına ilişkin) sigorta şirketlerinin de aralarında bulunduğu davalılardan tahsiline ilişkin olduğu, davanın TTK’nun 1483 vd.maddelerinde sayılan hususlardan bulunduğu, davanın 6102 Sayılı TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3.6.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözönünde bulundurularak, mahkemenin görevsizliğine ve süresinde talep halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.