Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19357 E. 2015/10936 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19357
KARAR NO : 2015/10936
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ve davalı … vekilince istenmiş, davacılar vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.10.2015 Salı günü davacılar vekili Av. …ve davalı … vekili Av. … geldi. Diğer davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili ve davalı … vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin eşi ve babaları olan murislerinin içinde yolcu olarak bulunduğu davalı … Başkanlığına ait, davalı ….’nin zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçla, davalı … … A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmasıyla meydana gelen kazada, müvekkillerinin murisi …’un vefat ettiğini ve müvekkillerinin bu suretle murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle davacıların her biri için ayrı ayrı 5.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı … için 15.000 TL, davacılar … … ve … için 10.000’er TL manevi tazminatın davalı …’ndan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı … için 359.730,26 TL, davacı … için 92.147,18 TL, davacı … için 28.744,02 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı … vekili; maddi tazminat taleplerinden … şirketlerinin sorumlu olduğunu, manevi tazminat talebinin ise zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketleri vekilleri cevap dilekçelerinde ayrı ayrı; müvekkillerinin sigortalı araç sürücülerinin kusurları oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacının davasının kısmen kabulü ile 77.500 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, poliçe limitleri nedeniyle davalı … … AŞ.’nin sorumluluğunun poliçe limiti olan 57.500 TL ile sınırlı olduğuna, davalı ….’nin 20.000 TL ihtiyari, 57.500 TL zorunlu mali mesuliyet sigortası limiti toplamı 77.500 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğuna, davacının manevi tazminat isteminin ve tazminat istemlerinin … limitlerini aşan kısmı ile ilgili olarak istemiş olduğu maddi tazminat talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan, Dairemizin 02.04.2013 tarihli, 2012/7138 Esas, 2013/4628 Karar sayılı bozma ilamında; “… mahkeme tespitinin aksine, kazanın destek belediye başkanının görevi sırasında meydana gelmesi nedeniyle davacıların gerçek zararlarının tespiti ile davalı … şirketleri poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere diğer davalılar yönünden zararın tamamına hükmedilmesi, ayrıca davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmesi; davalı … şirketlerinin poliçelerden dolayı sorumlu oldukları toplam limit 57.500+57.500+20.000=135.000 TL iken ve ….’nin 77.500 TL, … … AŞ.’nin 57,500 TL’den sorumlu olduğunun kararda ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde sanki davalı … şirketleri tek limitle sorumluymuş gibi karar verilmiş olmasının isabetli olmaması; hükmedilen tazminatların kararda ayrı ayrı ve açıkça belirtilmesi gerekirken, yazılı şekilde tek kalemde gösterilmesinin doğru olmaması; Belediye Başkanlığı görevine beş yıl için seçilen müteveffanın kaza tarihinden sonra kalan bakiye görev süresi için belediye başkanlığı maaşının hesaplamaya esas alınması, bu tarihten sonraki aktif dönem hesabına esas olmak üzere, müteveffanın belediye başkanlığı görevine seçilmeden önce ne iş yaptığı, bir mesleğinin olup olmadığı, bu işinden kazanabileceği muhtemel gelirin tespiti ile bu gelirin hesaplamaya esas alınması; davalı … … AŞ.’nin, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinden poliçe limitinin hükmedilen tazminata oranında sorumluluğuna karar verilmesi” gereğine işaret edilmiştir.
Mahkemece, … bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı … ve … (…) … AŞ.’ye yönelik davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 67.011,07 TL, … … için 15.337,93 TL, … için 6.510,33 TL maddi tazminatın davalı …’ndan kaza; davacı … için 58.440,71 TL, … … için 13.377,20 TL, … için 5.678,09 TL tazminatın davalı … (…) … AŞ.’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava; davalı … AŞ.’ye yönelik davanın kabulü ile; davacı … için 43.362,20 TL, … … için 9.925,02 TL, … için 4.212,78 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … için 6.000 TL, … … ve … için ayrı ayrı 4.000 TL manevi tazminatın davalı … Başkanlığından kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı BK.’nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde davalıların müteselsil sorumluluğuna dayanmış olup, davacıların ölen desteği araç içinde yolcu olmakla tamamen kusursuzdur. Buna göre zarara sebebiyet verenlerin dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.’nun 50 ve 51. maddeleri gereğince zarardan müteselsil sorumluluk esaslarına göre sorumlu olacakları açıktır.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 818 sayılı BK.’nun 141. ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı ….nun 88/1 maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. BK.’nun 146. maddesi (6098 sayılı TBK. madde 167) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Bu durumda, mahkemece hükmolunan maddi tazminatın tamamından davalıların sorumlu tutulmaları gerekirken, kusur oranları nazara alınarak tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Dosya içeriğinden davacılara Bağkur tarafından aylık bağlandığı ve bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerlerinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacılara Bağkur tarafından bağlanan aylıkların Bağkur Yasası 68. maddesi uyarınca zarar sorumlularına rücu edileceğinden peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların murisinin kusursuz oluşu, davalının kusur durumu, davacıların duydukları elem ve acının derecesi göz önüne alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin; (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı … Başkanlığına verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı …’na geri verilmesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.