Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19256 E. 2014/13590 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19256
KARAR NO : 2014/13590
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 41. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/41-2013/258

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline özel işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan S. Özel Sağlık Hizm. San. Tic. A.Ş.’nin kiracı olarak faaliyet gösterdiği işyerinin bulunduğu bina önündeki, davalıya ait temiz su şehir şebeke hattının patlaması sonucu akan suların sigortalı işyerine sirayet etmesi nedeniyle hasar meydana geldiğini, 2.220,00 TL. hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının kusurlu olduğunu belirterek 2.220,00 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hizmet kusuruna dayalı davanın idari yargı mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, sigortalının olayda kusurlu olduğunu, bina dış cephe izalasyonunun olmadığını, bodrum katta bulunan işyerinin drenaj giderinin bulunmaması sebebiyel suyun işyerine sirayet etmiş olma ihtimalının olduğunu, zararın fahiş olduğunu, illiyet bağının bulunmadığını, temerrüde düşmediklerini, avans faizi istenemeyeceğini belirterek davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davaya bakma görevi idari yargının görev alanına girdiğinden mahkemenin görevsizliğine, İstanbul İdari Mahkemesi’nin görevli olmasına, dosyanın süresi içinde talep halinde görevli İstanbul Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyerin sigortası poliçesine dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6762 Sayılı TTK’nun 18.(6102 Sayılı YTTK’nun 16. md.) maddesinde, kendi kuruluş yasaları gereğince özel hukuk hükümlerine göre idare edilmek veya ticari biçimde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin tacir sayalacakları belirtilmiştir. 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Genel Kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelr gereğince, davalının 2560 Sayılı yasa kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. Uyuşmazlık, davalının haksız eylemini tebliğindeki tutumundan kaynaklanmaktadır.
Bu durumda mahkemece, 6762 Sayılı TTK’nun 3,11,12/11,14,18/1. maddeleri ve 2560 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı İSKİ’nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilden kaynaklanan davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak; işin esasına girilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; hükümde sadece davanın idari yargıda görüleceği, mahkemenin bu nedenle görevsizliğine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi “dosyanını süresi içinde talep halinde görevli İstanbul İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine” şeklinde karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı S.. A.. vekilini temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.